1. 251.
    +1
    mezarlık, uzaktan görünüyordu.
    fero geldikleri yol dahilinde, hemen bu taraftan diye işaret etti.

    ışığın vurduğu ağacın önüne gelmişlerdi...
    kiymali'yi bıraktıkları yere...
    halı'yı gördüler, oradaydı.

    açılmıştı.
    üstünde bir adet kafatası ve et parçacıkları vardı sadece...

    ...

    ...

    ...

    hüzünlendiler. arkadaşlarını defnedememişlerdi.
    kıymalı'yı enfektelere yem etmişti fero.
    ağlamaya başladı.

    "böyle olmamalıydı, çok üzgünüm dostum... çok üzgünüm kardeşim."
    diyordu hıçkırıklar arasında.

    jamaika, karşısında duran kafatasına baktı.
    ve fero'nun sırtını sıvazladı...

    "senin için sapanı bulacağız kıymalı, söz veriyorum... "

    herkesin yüzü tekrar düşmüştü.
    ama bulmaları gereken dostları ve yetişmeleri gereken
    transfer işlemi vardı.

    karşıdan gelen bir aylak gördüler.
    tek başına yaklaşıyordu yanlarına.

    fero kıymalı'nın hırsını çıkartmak adına önüne atladı ve
    kafasına satırı batırıp çıkarttı enfekte'nin.
    kollarını ve bacaklarını parçalara ayırıyordu.
    adeta sinir krizi geçiriyordu...

    akvaryum, satırı elinden aldı ve fero'yu sakinleştirdi.

    pinkpillow arkadaşlarına döndü:
    "haydi bulalım şunu, eminim buralarda bir yerlerde bizi bekliyordur.
    gizlenmiştir belki de."

    işte bu anahtar gibi bir cümleydi...

    chucky tuce kafasını çevirdi pinkpillow'a: "işte buldun, öğrenci eviniz neredeydi?"

    bu herkesin aklına yatmıştı.
    izini tamamen kaybettiren bir adam,
    ortak bir buluşma noktasında bekleyebilirdi sadece.

    bu ihtimallerin en yükseğiydi!

    herkesin içinde büyük bir umut, hızlı adımlarla eve doğru yürüdüler.
    çok az mesafeleri kalmıştı.

    pinkpillow'un neredeyse heyecandan ağzı kulaklarına varacaktı.

    ikisinin de birbirine söyleyemediği aşkı bozmamak adına,
    akvaryum ona hiçbir şey söylememişti. sapan onu gördüğünde, pinkpillow'un ağzından çıkacak bu sözler onu mutluluktan havalara uçuracaktı.

    dostu için en güzelini istiyordu.

    helen, akvaryum'a baktı: "ne aşk ama. bizimki gibi heyecanını kaybetmeyeceğine eminim. ikisi de birbirini seviyor, fakat söyleyemiyorlar. 100 sene geçse yaşanmayacak bir olaydan ötürü aynı ortamda buluşuyorlar ve birbirlerini arıyorlar. bulduğumuzda harika olacak!"

    aynı umut gibirella ve chucky'de de vardı.
    "kesin evde saklanıyordur zibidi, şimdi gördüğünde çok sevinecek." diyorlardı.

    evin kapısına geldiler...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster