1. 201.
    +2
    alman kültür merkezi binası vardı, gibirella "buradan" diyerek bütün arkadaşlarının tek tek içeri girmesine izin verdi. en son sağına soluna bakarak, kapının sürgüsünü çekti.

    içerideki koridorları iyi biliyor gibiydi gibirella ve chucky, koridorlarda hızlı adımlarla devam ettiler. fero "ya enfekte varsa, nasıl bu kadar rahatsınız?" diye serzenişte bulundu.

    "enfekte yok burada, ilk boşaltılan binalardan birisi burası." diye cevapladı gibirella.

    en sonunda büyük bir kapının karşısına geldiler. yine sürgülü bir kapıydı.

    sürgüyü güçlükle ittirdi gibirella.

    karşılarında muazzam bir salon vardı...

    kocaman bir tiyatro salonu, daha büyüğünü daha önce görmemişlerdi.

    salonun ışıklarını yaktı gibirella.

    herkes bulduğu sandalyeye oturdu nefes nefese...

    meraklı gözleri, daha fazla düşündürmeden lafa girdi:

    "anne ve babamız alman kültür merkezinde çalışıyorlardı. olayların başlangıç saatinde binayı boşaltmışlar, bizimkiler eve dönerken ilk klinik enfektenin saldırısına uğramışlar. sadece ufak bir ısırık izi. anneminse, omuz kısmında ufak tefek izler vardı. o gün eve geldiler. biz haberleri izlemiştik, dehşet içerisinde eve gelmelerini bekliyorduk anne ve babamızın. geldiler... girdiler eve."

    gibirella'nın gözünden yaşlar akmaya başladı.
    "devam et tuce" diyebildi.

    "eve geldiklerinde, olaydan habersizlerdi. heyecanla bize anlattılar. yolda manyağın birisi herkese saldırdı, benim elimi ısırdı, annenizin de omzunu tırmaladı şerefsiz. ama ondan sonra linç ettiler. memleket iyice bozdu, sapık doldu. biz de iş yorgunluğu şikayetçi olmadık. döndük eve geldik direk... "

    "farkında değillerdi hiçbir şeyin. ne denek hastanın, ne virüsün. sıradan bir maganda saldırısı olarak düşünmüşlerdi. gibirella ve ben odalarına geçtikten sonra ağlamaya başladık. dönüşeceklerini biliyorduk. yine de anne ve baba işte...

    2 saat kadar oturduktan sonra, içeriden tuhaf sesler gelmeye başladı.
    dönüşüyorlardı.

    gibirella'nın yatağının altında, çocukluktan kalma usta marangoz yapımı bir beyzbol sopası vardı. onu aldığımız gibi içeri gittik.

    gördüğümüz manzara karşısında, bir şey yapamadık.
    o adam babamız değildi artık... annemin başını koparmış, büyük bir keyifle ısırıyordu.
    daha sonra bizi görünce üstümüze saldırdı.

    gibirella elindeki sopayla kafasına vurdu.
    kafası ezilene kadar vurdu... "
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster