1. 1.
    -1
    12.03.2013, sabah saat 9.30, evin yanındaki marketteyim. Cebimde az biraz bozuk para var. Marketin içinde geziyorum. Limonlu ice tea ve bikaç parça yer fıstığını elime aldım. kasaya yöneldim. Kasaya koydum ürünleri. Kasiyer kadın okurken bi elim poşeti tutuyor, bi elim cebimdeki bozuk paraların oluşturduğu kabarıklığı okşuyor. Cebimde ne kadar bozuk para varsa döktüm kasaya. Para 4 tl küsür bi civar arttı. Cebime koydum. altımda güzel kumaşı olan bi adidas eşofman. Telefonum ve cüzdanım yanımda değil. Poşetlediğim ürünleri alıp marketten çıktım. Eve doğru yöneldim ve yürümeye başladım. Yürürken derin derin nefes alıp arada sırada gördüğüm dış dünyanın temiz oksijenini içime çekiyordum. Daha sağlıklı bi bedene kavuştuğumu hissedebiliyodum. Eve yaklaşır olduğum zamanda, işte yürüdüğüm bu kısa ama yorucu yol bitti diye düşündüm. Ve eve geldim. Evin merdivenlerini çıktım. Ama bi terslik vardı, anahtarlar cebimde değildi. Anahtarları almayı unutmuştum. Bikaç kez sinirle karışık şekilde kapıyı tekmeledim. Sonra kafamı kapının demirlerine koyup naptım ben dedim. 30 saniye öyle bekledim, kapının camından içerdeki ayakkabılığı inceledim. Evet, bi hareketlilik vardı, hırsız dedim, deliler gibi sinirlendim. Bağırdım bağırdım, aç şu kapıyı be adam dedim. Ama beni duymadı. Buradan çıkışın yok dedim. Hareketlilik gitmişti ama sanki hiçbi yere yürüyerek uzaklaşan birisi yoktu. Enteresandı…
    ···
   tümünü göster