+1
iHL’LERi KAPATTI
Ecevit, Mesut Yılmaz ile birlikte imam Hatip Lisesi öğrencilerinin önünü kesen politikalar izledi. “8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasası”nı çıkararak büyük eleştiriler aldı. DSP’li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, sonraki yıllarda pgibolojik bunalıma girdi ve kafasına kurşun sıkarak intihara kalkıştı. Mesut Yılmaz, Ecevit ve DTP hükümeti, yolsuzluk dosyalarıyla medyanın ve kamuoyunun gündeminden düşmedi. Sonunda gensoruyla hükümet yıkıldı. 11 Ocak 1999’da DSP azınlık hükümetini kuran Ecevit, Başbakan oldu.
KAVAKÇI’YI HEDEF GÖSTERDi
1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edilince; Ecevit, Kıbrıs olayında olduğu gibi, bunu da siyasi ranta çevirdi. Aradan yıllar geçtikten sonra “ABD’nin Öcalan’ı niye teslim ettiğini anlamadım” itirafında bulunacak olan Ecevit, 18 Nisan 1999’da yapılan seçimde birinci parti oldu. 28 Mayıs 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonuyla Ecevit yeniden Başbakanlık koltuğuna oturdu. Ecevit’in, TBMM’nin açılışında, FP Milletvekili Merve Kavakçı’ya hitaben yaptığı konuşma hâlâ kulaklarda çınlıyor. Başörtülü olarak halkın karşısına çıkan ve milletvekili seçilen Kavakçı, Ecevit’in hışmına uğradı. 2 Mayıs 1999’da yemin töreni için Meclis Genel Kurulu’na gelen Kavakçı, Ecevit’in o meşhur çıkışıyla karşı karşıya kaldı: “Bu hanıma haddini bildirin!” diye hedef gösterildi.
YiNE KRiZ VE YOKSULLUK
Bülent Ecevit’in iktidarda olduğu 2000’in ilk yılları da açlık ve sefaletle geçti. iflas eden esnaf, yazarkasalarını Başbakan’a fırlattı. işçi, köylü, memur açlık sınırında yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en büyük krizini yaşadı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet’e fırlattığı Anayasa kitapçığı ile ekonomi dengeleri altüst oldu. Dolar, faiz ve repo büyük rant kaynağı oldu.
DIŞ POLiTiKADA AŞAĞILANDIK
Ecevit’in unutulamayacak görüntülerinden biri de, ABD Başkanı Bill Clinton ile yaptığı görüşme oldu. Bu görüşmede 70 milyon insanın onuruyla oynandı. Clinton’un karşısında el pençe duran Ecevit, büyük eleştiri aldı. Oval Ofis’te gerçekleşen görüşmede, Bill Clinton oldukça rahat bir şekilde koltuğun üzerine otururken, Ecevit ise ayakta ve ceketinin önü ilikli olarak bekledi.28 Eylül 1999’da Ecevit ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında yapılan görüşmede büyük bir skandal yaşanmıştı. Ecevit bu fotoğrafıyla çok eleştirilmiş ve ülke onurunu çiğnemekle suçlanmıştı.
ABD’DEN ŞiiR KiTABI ALDI
O görüşmede ABD’ye büyük umutlarla giden Ecevit’in, Clinton’dan bir şiir kitabı alarak döndüğü yazıldı. Clinton, Ecevit’e ‘laik kentin şairi’ olarak anılan Thomas Stearns Eliot’un şiir kitabını hediye etti. Ecevit, şair T.S.Eliot’un “Şimdiden bilirim bütün hepsini, bir bir hepsini / Bilirim sabahını, ikindisini, akşamlarını / Kahve kaşıklarıyla çıkarmışım ömrümün tutarını / Ya hanım, bir yastık yerleştirerek, yahut çıkıp atarken şalını / Pencereye çevirip yüzünü / Hiç de bu değildi, deyiverirse? / Hiç de bu değildi benim aklımdan geçen (... ) / ihtiyar oluyorum... ihtiyar... ” dizeleriyle yurda dönüş yaptı. 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimlerde Ecevit, yüzde 1.22 oy alarak iktidardan devrilerek siyasi hayattan çekilmek zorunda kaldı. Ecevit, son olarak Danıştay’a yapılan saldırılarda alelacele bir açıklama yaparak, “Laikliğe saldırı yapıldı. Hükümet istifa etmeli” iddiasında bulunmuştu. Aynı gün rahatsızlanan Ecevit, hastaneye kaldırıldı. 172 gündür GATA’da yatan Ecevit, önceki gece 23.50’de hayatını kaybetti. Ecevit’ten geriye, yukarıda anlattığımız olaylar kaldı...
HAFIZALARDAN SiLiNMEYEN KARE
Ecevit’in, Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı’ya hitaben yaptığı konuşma hâlâ hafızalardan silinmiyor. Başörtülü olarak halkın karşısına çıkan ve milletvekili seçilen Kavakçı için “Bu hanıma haddini bildirin!” diyen Ecevit, inançlı insanlara karşı tavrını da böylece ortaya koymuştu.
CHP çatısı altında siyasete adım atan Bülent Ecevit, CHP’ye katıldığı ilk günden beri inönü ile rekabet içine girdi ve sonunda kurt politikacı pes etmek zorunda kaldı
Bülent Ecevit, Türk siyasetine kasketi getiren politikacı olarak da tarihe geçti. 15 yaşında Hint şairi Rabindranath Tagore ile tanışan Bülent Ecevit, bu şaire olan hayranlığı ile biliniyordu. Özellikle din ve laiklik konusundaki yaklaşımı son derece özgün olan Ecevit’in Robert Kolej’de unvanı “Hacı”ydı. Kaynağını Hint felsefesinden alan bir inanç yapılanmasının etkisindeydi...
Tümünü Göster