1. 476.
    +1
    esin: artık o evden çıkmalıydık, sokaklar bile daha huzurluydu... artık kararım kesindi... kardeşimin eşyalarını ve kendi eşyalarımı topladım, o içmeye gittiğinde evden çıkacaktık... bu yaptığımız ne kadar doğru bilmiyordum o yaşlarda... ama yine olsa yine yaparım. bana tecavüz eden o babam denilen herifin yanında ne işim vardı ? eşyalarımızı toparladıktan sonra bir kaç lokma bir şeyler yedik. açlıkla o kuru ekmek o kadar lezzetli ve tatlıydı ki... bir şeyler yedikten sonra evden çıktık... hava yine soğuktu, bu dıbına kodumun antalyası hep zor zamanlarımda soğuk oldu... nereye gideceğimizi bilmeden sokaktaydık. kardeşim üşüyordu çok üşüyordu, ona üzerimde hangi ceket varsa verdim. ama yine üşüyordu... rüzgarın olmadığı bir yer arıyorduk kendimize, şöyle başımızı sokacak... ama yoktu... sokak tenhaydı, tehlikeliydi, her ne kadar antalyada olsa yine de tehlikeliydi... korkuyordum ama bir taraftan da babam denilen içest huur çocuğunu bıraktığım için çok mutluydum... kendimize yatacak bir yer aradık... en sonunda bir tane dükkanın girişinde dinlenmeye başladık... çok yorulmuştuk... kardeşim hastaydı, yorgundu, öyle bir öksürüyordu ki... yavaş yavaş uykuya dalmıştık... dona dona, üşüye üşüye... ah keşke o zamanlar sen olsaydın keşke, belki üşümezdik.
    ···
   tümünü göster