1. 126.
    +2
    iklime teyzenin önerisi ne olacak bakalım düşüncesiyle kapının önüne geldik.
    zile bastık: sessizliği bozuverdim kısık sesle
    "dıbınakoyim başımıza gelenlere bak, millet duysa kafayı yemişsin gibik der"
    mustafa ince pis bir gülüş yaptı gözlük altından.

    konuşma esnasında zile tekrar basıyorduk ve kapı açılmıyordu.
    evde olmalıydı iklime teyze oysaki?

    mustafa "öööf... uyumuştur heralde ya da sohbete gitmiştir.
    arabada anahtarım, alıp geliyorum." diyerek merdivenleri hızlıca inmeye başladı.

    ben de mustafa'yı bekleyişe geçtim, içimde tedirginlik var hala.

    apartmanların tavanını bilirsiniz, çoğunluğu cam tavan olur ve gökyüzü gözükür.
    gözüm oraya ilişti bir anda. kargaydı, evet evet karga. bir tane karga tavanın üstünde camı didikliyor "tık... tık... tık... tık... " şeklinde.

    kendi kendime "iyice kafayı yiyorsun dıbınakoyim, bırak kuş ne tak yiyosa yesin."

    demeye kalmadan ikinci karga da tavana kondu.
    ve üçüncüsü. ve dört...

    dört tane karga camı kırmak istercesine tavanı didikliyordu "tık tık tık tık tıktık... " kesintisiz sesler eşliğinde, mustafa'nın merdivenin başına geldiğini gördüm.

    • **
    ···
   tümünü göster