1. 851.
    +5 -1
    kahvaltı sonrası sigaralarımızı tellendirirken, ki ister istemez ben de başlamıştım, düşüncelere daldım. esas olay benim düşüncelere dalmam değil, düşüncelere dalmışken gözlerimin, fulya'nın masadaki kırıntıları süpüren dolgun göğüsleriydi. durumu fark eden iki bayan, sessizce benim kendime gelmemi bekliyordu. ne kadar zaman geçti bilmiyorum fakat nihayet fulya'nın göğüsleriyle bakıştığımı anlayacak bilinç düzeyine eriştim.

    - bu bluzun rengi ne oluyor turkuaz mı?, dedim bozuntuya vermememeye çalışarak...
    - aynen o turkuaz, dedi fulya ve bir anda sıyırdı bluzunu, burası beyaz diye işaret etti bembeyaz göğsünün yuvarını, ve burası da kahverengi diye oynamaya başladı meme ucuyla. başka sormak istediğin bir şey var mı, diye eklemeyi de unutmadı. yaramaz bir çocuğun gülümsemesi vardı suratında, ben ise öpücükten aşağı kalır yanı olmayan bu fantastik " renkleri tanıyalım " dersini tam olarak anlamadığımı düşünüp bir tekrar daha isteme düşüncesiydim.
    ···
   tümünü göster