1. 1.
    0
    bu olaydan sonra değmezmiş kelimesini cümle içinde kullanabilmiştim. mutluydum yaktım 2.sigarayı. burnumdan kan akıyordu. kaşım patlamıştı ellerimde de kan vardı. kafeden ayrıldıktan sonra bir kaç sokak ötedeki bayırın merdivenlerine oturdum. öyle bir bayır ki bu uzuncana alçak ama sık merdiven basamakları olan ve başlangıcında bitişinde kocaman bir çınar ağacı bulunan şehrin için hapsolmuş 2 ağaç...
    basamakların ortalarına doğru oturdum. 3.sigarayı da yaktım. böyle derin düşüncelere dalmıştım böyle düşünüyordum ne mesleğe sahip olabilirim, benden adam olacak mı? düzgün para kazanabilecek miyim, hayatımda istediklerime sahip olabilecek miyim? böyle biri sürü soru kafamın içindeydi. ailem düzgün bir şey olmamı istiyordu. ama benden bir şey olmazdı. boş bir adamdım. adam bile değilim. bana adam denmez. çünkü hayatımda çok pişmanlıkları olan bir adam oldum. çok pişman oldum. hep sonradan vay bee, keşke yapmasaydım dedim ve hala diyorum.
    merdivende otururken küçük bir çocuk geldi. abi napıyorsun dedi 5 6 yaşında bir ufaklık. kolunun arasına aldıgı topu, akan burnu, gülen bir yüz, masumiyet ve temizlik... benim gibi değildi temizdi çocuk günahları yoktu... bende düşünüyorum abim dedim. o da ne düşünüyorsun abi dedi. durdum suratına baktım, irkildi en başta, sonra gel otur yanıma anlatayım dedim. anlattım o gün yaşadıklarımı ve öncesini. sonra tamam abi ben ekmek almaya gideyim yoksa annem kızacak dedi. ben sonra gelir yine dinlerim dedi. çocuğun bu hareketi beni yine düşüncelere daldırdı. dedim ki çocuk 5 yaşında ulan 5 yaşında ki çocuk bile sıkıldı anlattıklarımdan demek ki sorun bende. yine düşüncelere dalıp bir sigara daha yaktım. bütün gün düşünüp bir sonuca varamadım kafam daha çok karıştı. hava kararınca eve yol almaya başladım. eve girdim bir baktım cam çerçeve inmiş bizimkiler ağlıyor. ne oldu anne dedim, o da oğlum dedi bıktım bu dedenlerden... ulan herkesin derdi ayrı be.
    ···
   tümünü göster