1. 51.
    +1
    Sabah yedide uyandım. kamaram bir fırın misali yanıyordu. boncuk boncuk terlemişim. kalkıp elimi yüzümü yıkadım. kahvaltıya gittiğimde bütün tayfa-çarkçıbaşı ve kaptan hariç-personel salonundaydı. çarkçı ve yağcı yan yana oturuyorlardı. zaten geminin düzeni bunu gerektiriyordu. çarkçının yanına yağcı onun yanına da ben oturuyordum. masada konuşulan muhabbete kulak asmadım. hatırladığım kadarıyla siyaset konuşuluyordu. dün akşam gördüğüm manzara zihnimde beliriyor, çarkçı ve yağcıya bakmak istemiyordum. herşey bir tarafa asıl korktuğum mesele acaba diğer personelin bu olaydan haberleri varmıydı. vardıysa nasıl bu kadar normal karşılıyorlardı.bir gün ucu bana dokunurmuydu. parlak bir çocuktum ve korkuyordum. gemiye bindiğim günden beri başıma bir şey gelmediğine dua ediyordum. kahvaltıdan kalktığımızda kıç tarafa çıkıp bir sigara yaktım. daha sonrada çarkçı geldi.bu akşam yola çıkıp çıkmayacağımızı sordum, hayır cevabını aldım.bu akşam da limandaydık. sanıyorum ki yükleme işi sandığımdan uzun sürecekti. sigaram bittiğinde aklıma takılan o soruyu;gördüğüm olaydan herkesin haberi varmıydı? sorusunu kendi kendime sorarak makine dairesine indim.
    ···
   tümünü göster