1. 1.
    +2
    -o defterde ne varsa babam göstermiyor lafı çeviriyor.
    - Evet abi bende sordum banada söylemedi bende belki sen ısrar edersen söyler diye sana dedim.
    -nereye saklamış olabilir?
    -abi babam o defteri eve bırakırsa benim bulacağımı bilirdi. Ondan bence ya garajda, ya o ölen teyzenin evinde, yada tarlanın ordaki kulübede. Lan hava soğuk ama kabanımı giydim kardeşimide yanıma alıp sessizce pencereden atlayıp dışarı çıktık ev müstakil zaten. Garaja gittik aradık baya bulamadık. Garajda kulübenin anahtarını alıp hızla tarlaya doğru yürüdük. Saat gece 3 e geliyordu. Evet defter uygurca olanıyla beraber o züt kadarlık kulübedeydi. Onu alıp eve dönerken bir adam gördü selenge. Bak abi dedi. Evet bir adam vardı uzakta. Hava yeni yeni aydınlanıyor. Kim olduğu belli olmuyordu. Saçlarının çoğu dökülmüş biriydi. Kalan saçlarınıda havaya kaldırmıştı. Köşeleri açılmıştı yani saçlarının. Bir uygur kültürü gibi bişey bu. Uygurdu bu adam. Mahallemizde uygurlar, aleviler, kürtler beraber yaşadığından bu adamın bizden olduğunu görmek rahatlatmıştı. Alevilerle de aramız iyiydi ama kürtlerle düşman gibiydik. Siyasi olaylardan ziyade mahallede öyle bir kavga vardı.
    Selamun aleyküm diye bağırdım. Cevap yok. Heeeey diye bağırdım ses yok. Sağ elimi kaldırdım selam vermek için. O da sol elini kaldırdı. Yaklaştık biraz adama. Adamın sakalları aynı benimki gibiydi keçi sakalı vardı, kirli sakalı vardı. Büsbütün uygurdu bu adam ama hareketsiz duruyordu. Banada acayip benziyordu. Saate baktım 6 ya geliyordu. Bizimk, iler uyanmak üzereydi vakit kaybetmek istemedim ve selengeyi kolundan çekiştirerek eve gitmeye başladık hızlı adımlarla. Arakama baktığımda adam bizi izliyordu. Baya korkmuştum lan. Altıma sıçacaktım. Ama selenge vardı yanımda belli edmezdim. Açık pencereden içeri atladık.
    ···
   tümünü göster