0
necla ile konuşuyorduk. Bayanlar arasında bu tip konuşmalar çok olur. beğendiğimiz bir erkeği ya da hoşumuza giden yakışıklı bir çocuğu vakit kaybetmeksizin hemen koşarak birbirimize anlatırız. Necla nın sırıtarak gelişinden birşeyler anlatacağı belliydi, bense dinlemek için sabırsızlanıyordum doğrusu. işte biz kadınları besleyen en önemli şeyler hemcinslerimizle ufak kaçamaklarımızı ya da hoşumuza giden erkekleri paylaşmak konuşmak. ister bunun adı dedikodu olsun ister başka birşey. Kadın pgibolojisinde yeri önemli olan bir rahatlama şeklidir bu ufak itiraflar. Çoğumuz kendimize bile itiraf edemediğimiz olayları en yakınımızdaki kızlar ile paylaşır ve rahatlarız. Bende Necla olayı anlattıktan sonra düşündüm ve bunları paylaşmak için bir blog açmaya karar verdim. işyerinden kızlarda bu olayı heyecanla karşıladılar. Sadece bir kişiyle bile paylaşmak ne kadar heyecan verirse binlerce insanın bu kaçamakları okuyacağını bilmekte bizleri heyecanlandırdı. Tabi isimlerimizi ve mekanları değiştirerek anlatmaya devam edeceğim. Elimde bir sürü itiraf var nasıl yetiştireceğim bilmiyorum. Bu arada sizlerde başınızdan geçen bu tip olayları mail adresine gönderirseniz yazıp paylaşmaya gayret edeceğim. Şimdi gelelim Neclanın olayına.
Necla aynı işyerinde beraber çalıştığım bir mesai arkadaşım. Çalıştığımız bina sekiz katlı ve tüm katları çalıştığımız şirkete ait. Yaklaşık ikiyüzelli çalışan hepimiz bir arada çalışıyoruz. Tabi dışarıdan gelip gidenleri de sayarsak burakam iki katına kadar çıkabiliyor. Neyse gelelim olaya sizlere onun yazdıklarını kendi ağzından aktarmaya devam ediyorum.
işyerinden çıktığımda saat epey ilerlemişti ve günün yoğunluğundan dolayı aksi giden işler ve diğer sıkıcı olayların üzerine annemden gelen telefonla iyice canım sıkılmıştı. Havalar yeni yeni soğumaya başlamış ve artık kalın montlar kazaklar piyasa başlamıştı. Otobüs durağı oldukça kalabalıktı. Sıkılarak ileri doğru yürüdüm. Tam nasıl gideceğim diye düşünürken bir dolmuş pat diye yanımda duruverdi. Sevinerek dolmuşa bindim en arkada cam kenarında boş bir yer vardı orada oturanlar sıkışarak bana yol verdiler ve en dibe kadar ilerledim çünkü ineceğim yer son durağa yakındı. Yanımda lise öğrencisi bezgin bir genç oturuyordu. istanbul ve trafik çilesi onuda hayatından bezdirmişti suratından apaçık bir şekilde belli oluyordu. Bende cep telefonumun kulaklığını takarak radyo dinlemeye başladım.
Az sonra dalıp gitmişim bacaklarıma değer bir diz ile irkildim. Uyuyup kalınca eteğim bacaklarımın üzerinden sıyrılmış ve siyah ince çoraplarım dizlerimin bir karış üzerine kadar sıyrılmıştı. Gözlerimi tekrar kısarak yan taraftaki gence doğru baktım. adeta beni uyandırmamak için nefes bile almıyordu. Bacaklarıma bakıyordu. ilkönce sinirlendim fakat daha sonra içimde garip bir s
Tümünü Göster