anlatacaklarımı tanrıya bile

2


merkeze girmeden önce biraz vaktin varmı diye kısık bir sesle soru murat.. evet bir çay iyi olurdu diyebildim biliyordum karısıyla yine tartışmış ve benden bir abi tavsiyesi istiyordu.. merkezin yakınındaki bir mekana çekti arabayı.. arabadan inip mekana doğru yürümeye başladık dur dedim beynimden vurulmuşçasına arabayı aç çabuk !!.

-abi noldu diyip belindeki 9 mmlik makorova sarıldı

-panik yapma sigaramı unutmuşum

bilmiyorum içinden hangi küfürleri ederek kapıyı açtı bana sigaramı alıp mekana doğru yürürken..
2 çay söyledi genç yardımcım.. çaylar gelmeden başladı anlatmaya…

-abi nilay yine terkettii yapamıyoruz artık galiba ayrılacağız

neden diye sormadım çünki her polisin karısıyla bir sıkıntısı vardır ve bunun deyimide bellidir ‘’gecesi gündüzü belli olmamak’’

tam söze girecek klagib abi nasihatleri vericekken telefonum böldü tatlı! Sohpetimizi arıyan adli tıptan neşeydi.. merak içinde açtım telefonu

-komiserim buraya gelseniz iyi olur ilginç bir şey bulduk genç tuğçenin…

merak içinde adli tıpa geçtik.. merdivenleri 2 şer ikişer inip neşenin yanında aldım soluğu

- ne buldunuz
-bir not
dedi tuğçe şaşkın kelimelerle

alaycı bir ifadeyle murat

-bir tinerciye göre fazla zekice olmalı

muratın basit esprisine cevap vermeden notu aldım elime

‘’bartalmay’’

-nerden buldunuz bunu neşe

-ağzını n içinden yutması istenmiş katilleri tarafından öylede yapmış ama kağıt ince olduğu için yutağa yapışmış komiserim

iş şimdi ciddileşiyor bu notla ilgili delilleri toplayıp derhal odama bekliyorum neşe…