1. 226.
    -2
    A N K A R A ' D A Türk-Rus millî maçı oynanıyor. Millî Takım kalecisi Hüsamettingelen şutleri geri çeviriyor. Santrfor Vahap, Rus ka­lesine golleri sıralıyor, önce 2—0 dık. Sonra 2—1 ol­duk. Maçın bitimine on dakika kala, ne olduysa oldu, Ruslar iki gol atıp 2—2 oldular. Yenilince çok üzül­düm. Yıl 1928. O zaman stadyom falan yok. Muhafız Alayının sahasında oynanıyor. Köşke döndüm. Rengi matmış. Atatürk'le karşılaştım.

    — Ne o Çelebi Efendi? Diye sordu.
    — Yenildik...
    — Nasıl yenildik?...

    Anlattım. Can kulağıyla dinledi. Atatürk maçagitmez ama yakından ilgilenir, futbol karşılaşmalarınıgazetelerden izlerdi, istanbul'daki maçlarla da «Bak, maçta yine hâdise çıkmış» diye ilgisini belirttiğini hatırlarım. Rus maçıyla da fazla ilgilenmiş, durma­dan:

    — Neden yenildik? Diye soruyordu.
    — Bizimkiler onların ayarına gelememiş; te on­
    dan... Diye karşılık verdim.

    O da benim kadar üzüldü. Tam kazanmışken, sondakikada yenil... Olur iş değil... Atatürk bir süre dü­şündükten sonra:

    — Galibiyetten mağlubiyete geçmek çok zoruma gitti... Dedi.

    Cemal Granda"nın Anıları
    ···
   tümünü göster