1. 2526.
    +5
    Dicle hızla salona geçti yeniden biz de peşinden gittik. ecrin’e sakin olmasını söyleyip mutfağa yolladım. Bade ile konuşmam lazımdı. Dicle’yi gibtir edip bu sefer bade’yi odama zütürdüm.

    -ali rahat bırak beni
    -bana soruyordun ya hani beni sevmiyor musun diye, seviyordum bade ama öyle değil. Seni görünce heyecanlanmıyordum işte.
    -sus artık. Fark etmediğimi mi zannettin? Bana deli divane olmadığının farkındaydım zaten ama yürüyüp gidiyordu işte. Bir şey demedim ben de.
    -hiç aşık oldun mu?
    -oldum. Sana işte.
    -o zaman umarım bir daha olursun. Benden sana hayır yok bade.

    Önünde diz çöktüm. Gururunu okşar diye. Hiç yapmayacağım bir şey yaptım. Gururumu çiğnedim hem de aşık olmadığım biri için.

    -kalbini kırdığım için pişmanım. Affet

    Elimden tuttu kaldırdı.

    -kızgın değilim. Boşver. Yazlıkta yalnız geçirdiğimiz zamandan beri biliyordum zaten.
    -sen daha iyilerine layıksın demeyeceğim. Yolun açık olsun.

    Ona seninleyken hep ecrin’i düşündüm diyemedim. Bu kadar da kırıcı olmak istemedim. El salladı ve çıktılar hep beraber. Gündüz ve duru ecrinle tokalaştılar bana da sarıldılar.

    Bu bade için berbat bir yılbaşı anısıydı belki. Belki de benim yüzümden ona yılbaşları zehir olacaktı. Her ne kadar eşeğin önde gideni olsam da hem kendimi hem de badeyi nereye kadar kandıracaktım?

    Kalbime ne zamana kadar zincir vuracaktım? Nasıl söz geçirecektim yüreğime?
    ···
   tümünü göster