1. 2376.
    +3
    Ertesi gün başakla buluştuk. Perişandı gerçekten. Arkadaşları yardımıyla toparlanmaya çalışıyordu. Gerçekten ercan’ı seviyordu. Sevdiğim için, başkasıyla paylaşamadığım için ayrıldım zaten diyordu. Haklıydı da.

    Aşk paylaşamamaktır. Her ne kadar kimileri buna çocuksu bir duygu dese de öyledir. Hatta belki de çocuksu bir duygudur. Tıpkı en sevdiğin oyuncağını başka biriyle paylaşamamak gibi…

    Toparlanması gerektiğini, bu hallerin ona hiç yakışmadığını söyledim. O da üniversiteye başlamıştı ve hazırlığını atlamıştı.
    Üstelik yarı bursluydu. ileride işinde başarılı olacağı belliydi zaten. Belki çok zeki değildi ama çalışkan ve disiplinli bir kızdı. Onu bu şekilde yüreklendirmeye çalıştım. Morale ihtiyacı vardı.

    Sırf bu yüzden onun tiki arkadaşlarıyla bir araya geldik, beraber bowling falan oynadık karaoke yaptık o gün.
    Kafası da dağılmış gibiydi, mutluydu en azından.

    Kendini seven insanların olduğunu bilmesi bile yeterdi diye düşünüyordum ben, ama şöyle ki bir kişi vardır ve onun sevgisi bin kişiye bedeldir. Sadece o sevse yeridir. Sadece o sevse bile yeterdir.

    Ve ercan’ın bilmem kaç bardak içki yüzünden belki de hayatının en değerli 3 senesi ellerinden öylece kayıp gitmişti…
    ···
   tümünü göster