+3
Benim planım belliydi zaten.
Ercan ile beraber annemlerin yanına manisaya gidecektik. Sonra başak da bodrum’a gelecekti. Bade de direk bodruma geçecekti. Onu ailemle tanıştırmak istemiyordum. Babamın umrunda olmazdı zaten ecrini de o kadar önemsediğini zannetmiyorum ama annem kırk bin tane soru sorardı eminim buna.
Ayrıca başak bade’yi nasıl karşılayacak bu da merak konusu. Başak’a mutlaka bade’den bahsetmeliydim çünkü hem trip yerdim hem de kızardı haklı olarak. Sonuçta en yakın arkadaşlarımdan biriydi.
Bir hafta boyunca bizimkilerle gezdik, eğlendik.
Bade de bursaya gidecekti ailesi orada oturuyor. Temmuzun beşinde de buluşacaktık. Ama benim yazlık ihtiyaçları için bir gün önceden gitmem gerekiyordu.
Yani ercanla benim.
Manisa’ya gittiğimizde su börekleri ve sarmalarla karşılandık. Midemiz bayram etti beyler ohyyş. Annemi de babamı da çok özlemiştim.
Kaldığımızın üçüncü günü hemen lojmanların yanındaki aile çay bahçesine gittik. burası zaten mahallenin vazgeçilmez yeriymiş. Annem öyle söyledi. Hani genç kızlardan tutun ailelere, arkadaş gruplarına kadar çok güvenli bir mekan. Zaten oturdukları mahalle de çok şirin beyler.
Vay be. Yıllar ne çabuk geçti ki ben artık oraya kendi evim bile diyemiyorum; annemlerin, babamların evi diyorum yabancı gibi sanki.
Babam ercan ile benden iyi anlaşıyordu resmen. O meşhur anılarını ercan’a anlatırken birden gözleri karşıya bir yere sabitlendi.
Karşımda oturan babam birden ayağa fırladı
-cihan?
-rıza!
Birden kucaklaştılar. Arka planı incelediğimde sanırım aynı tepkiyi ben verdim
-bade?!
-ali!
Tamamıyla şoktaydım. Bade. Cihan. Saçları simsiyah ve gözleri masmavi bir kadın. Bermuda şeytan üçgeni adeta. Neyin ortasındaydım ben böyle?
-bade noluyor?
-seni annemlere anlattım. işte babanın mesleğini falan söyledim. Babam daldı konuşmamıza babanın adını falan sordu. Soluğu burada aldık zaten.
Ne yani? Bu kadar kolay mıydı? Babamla babası görev arkadaşı mıydı?!
-nasıl buldunuz?
-pusattan adresi aldık, komşularınız kapıda oturuyorlardı burada olduğunuzu söylediler
Bade elimi tuttu.
-şaşırdığını biliyorum ali. Kader işte
Tesadüflere inanmayan biri buna kader derdi. Ve evet; ben de tesadüflere inanmam. Olayın şokunu atlatamadan kafamı salladım aşağı yukarı, oturduk.
Babam bana döndü
-bak uşağım, biz bu herifle var ya bu herifle aynı donu paylaştık, aynı yatağı paylaştık.
Aklıma kötü kötü şeyler geliyordu amk. sonra yanlış anlaşılmasın diye babam silkinip kendine geldi ve devam etti
-kardeşim cihan benim. Bizi bunla pusuya düşürdüler. Doğuda beraberdik. Orduda da beraber görev yaptık. Doğudayken ikimiz de bekardık, ben annene yazıyorum. Orduya tayinim çıktığında ben evlenmiştim, bu cihan hala bekardı hahahahahah
Sonra ne hikmetse bana hiç komik gelmeyen bir şeye tüm masa güldü. Cihan amcanın bekar olması niye bu kadar ilgi görüyor ve niye bu kadar komik? Biri açıklasın amk. neyse kendilerince güzel anılar diye düşündüm.
Sonuçta doğu görevinden bahsediyoruz beyler gerçekten insan oradayken tutunacak bir dal ve bir dost arar. Ailenizden uzakta, türkiye’nin bir ucunda ve canınız tehlikede düşünsenize. Bu yüzden aralarında bu kadar sıkı bir bağ oluşması son derece normaldi.
iyi ki evlendikten sonra bir daha doğuya göreve gitmemiş babam. Yoksa gerçekten perişan olurduk.
Gırgır şamata almış başını gidiyordu. Annemle elif teyze de iyi anlaşıyorlardı ve sohbet ediyorlardı. Annem sürekli bade ile ikimize bakıyor, elif teyzeye bir şeyler fısıldıyordu.
izin alıp uzaklaştım biraz. Annem ve babama içimden kızdım.
Ecrin’i ne çabuk unutmuşlardı? Ne kadar da mutlu görünüyorlardı?
Sonra kendime kızdım bre gafil! Sen kendine böyle eziyet çektiren birini hala nasıl düşünürsün? Akıl yok mu sende!
Kendimi toparlayıp başak’ı aradım. Hala bade’den haberi yoktu.
-alo ali!
-başağım nasılsın
-hiç aramadın.
-trip atma
-haksızsam söyle!
-haklısın dibine kadar ama sebeplerim var işte
-dersler…
-yemedim ali. Belki 20 senelik arkadaşın değilim ama tanıyorum seni.
-ecrin ile ayrıldık, yeni sevgilim var, ismi bade ve yazlığa o da geliyor
-ali ciddi misin?
-ciddiyim
-sus! Ya sen nasıl kızı bırakıp da başka..
Sözünü kestim
-o benden ayrıldı başak!
Başak cevap veremedi.
-ali ben… çok özür dilerim. Yeni sevgilim var diyince.
-bak bu kızla kafalarımız uyuşuyo tamam mı? Hem benden hoşlandığını o itiraf etti öyle bilmem kaç ay peşinde de koşturmadı, seviyor beni. Babalarımız da arkadaş çıktı. Bilmiyorum başak bu kızla bir şeyler olabilir.
-senin bileceğin iş
-şöyle deme işte! Kendimi kötü hissettirme. Senin bileceğin iş deme onayla ya da kız. Bak yazlığa gelmesini istemiyorsan..
-saçmalama ali! Gelsin tanışalım işte! Ama ecrin’e de çok kırıldım beni hiç aramadı bile. Hiç beklemezdim. Hiç
-gibtir et onu. Hayatımda ecrin diye biri yok benim.
-tamam. Takma kafana
-sakın ecrin’i arama ha. Benim arattığımı düşünür.
-niye ayrıldınız?
-başka birinden hoşlanıyormuş
-işin olmasın onunla bundan sonra. Boşver değmez. Bu yeni kızı umarım gözüm tutar. Hadi görüşürüz birkaç güne…
-hoşça kal
Tümünü Göster