kitap sohbetleri

triton kitap değerlendirmesi:

özetin özeti: ya habibi ton tona, kafam girsin tritona!

kültürlü, entel, post-yapısalcı, post-modernist bir takım kimseleri okumuş yazarımız çıkmış, "bakın ben pek bir entelim!" diyebilmek için kitap yazmış. enteresan kavramlar var. fakat bir olay yok. bir durum yok. ne sıradışı, ne de sıradan... insanı sürükleyen çeken hiçbirşey yok. açıkçası, kendi yazım tarzımdan nefret ederim ve kendimi gördüm ben samuel delany'nin bu kitabında.

• bir defa her şey çok incin. her şey çok kopuk. her şey çok incik cincik.

• net bir olay yok ama durum hikayesi denmeyecek kadar da olaylı. ve olaylar küçük küçük, ama bağlantısız.

• kitabın teması, daha kitaba başlamadan, iç kapakta tek paragraflık akademik bir alıntıda anlatılmış. o kısım gayet yeterli.

• ana karakterin kafasının içinden takip ediyoruz hikayeyi. fakat inanılmaz amatörce yapıyoruz bunu.

• bu kitaptan daha iyilerini yazabilen yığınla amatör var piyasada. sanırım "metis" telifi ucuza kapadığı için bunu basmış.

• inatla mekan tasvirlerinden kaçınılmış. "heterotopya" diyorsun kardeşim. bir sahne, bir set yaratıyorsun öykün için. birazcık değiniverseydin.

• karakter tasvirleri de çok cılız.

• genel olarak tasvirler çok cılız.

• kitabın çoğu ana karakterin kafasının içindeki ve dışındaki homurtular arasında geçiyor. açıkçası ben kendi saçma sapan hayatımı zaten birebir reelde yaşıyorum. bi de neden aynı takun romanını okuyayım?

• tasvirler çok cılız demiş miydim?

• yazarın "ben konuları biliyorum, entelim." şovu yaptığından ama bunu yaparken okuyucuyu boğduğundan ve romanı roman yapan özellikleri çooooooooookkk gerilerde bir yerlerde bıraktığımızdan bahsetmiş miydim peki?

adam "ben konuları biliyorum ve konulardan bahsetmek istediğim için kitap yazdım." kafasında. gofret gibi kitap. ne tad var ne dolgunluk. sırf hava desen sırf hava da değil...

bu kitabı okuyacağınıza kıçınızı kırın, lacan'ın, deleuze'un, guattari'nin kendilerini okuyun. bin kere daha iyi.

yarak kürek bi kitap afedersin...

sırada: kafkas mitolojisi olan "nart sagaları" var.

hayırlısı be gülüm.