1. 2001.
    +3
    -takıyorsun?
    Dedim hafif bir tebessümle

    -hiç çıkarmadım ki. Çıkarmayı da düşünmüyorum.
    Arkasından dolanıp ecrin’i kucakladım. Yüzünü göremiyordum ama ellerimle üşümüş pembe yanaklarını okşuyordum.

    -bir zamanlar Zeynep, enes vardı.
    -evet.
    -ne oldu onlara?
    -enes yurt dışında, zeynep’i bilmiyorum umrumda da değil
    -biliyor musun onları özledim
    -ne diyorsun ali?!
    -özledim işte
    -nasıl yani, hiç komik değil.
    -özledim. Ama aslında enes’i, zeynep’i ya da onların ortalığı karıştırmasını değil. O zaman lisedeydik.
    Ve sen vardın, Seni görüyordum. koruluk vardı, sohbet ediyorduk. Her şeyden önemlisi benimleydin.

    -hala ben varım, hala beni görebilirsin; teknoloji çok gelişti. Koruluk belki hala yok ama sohbet etmemiz de bir telefonuna bakar.
    O zaman seninle olmama gelince; ben hala seninleyim. Hep seninleydim. Belki sen istanbuldasın ben de ankara’da olabilirim ama istersen japonyaya git ben yine seninleyim.
    ···
   tümünü göster