bredadan maltaya bi aşk hikayesi

Hoca başladı isimleri okumayı, bizim kıza bi baktım bizim hocaya işaret yapıyor benim benim diye gitti aldı kimlik kartını, biz tabi içimizde meşaleleri yaktık, işte bu be diyerekten. Ama o anlık salaklığımızla kızın ismini duymayı akıl edemedik tabi. Ta dıbına çakam dedim. Neyse bende aldım kimlik kartımı falan, o ara bitirdiler toplantıyı, bizim arkadaş aradı amcasını biz çıktık diye Ekrem amcada geldi aldı sağolsun. Otele geçtik ama benim kafa hep kızda, ulan birde şöyle bi durum var kız bizimle aynı otelde kalıyorsa, muhtemelen aynı bina da kalacaz, kalacağımız yerleri ayarlayınca bizim okul, bütün dönemi bunlarla geçirecez. Ha ama kalmıyorsa ye yannanı. Neyse kafa buna takıldı bu seferde, nede olsa türk erkeği olarak gibsok şeyleri kafaya takmayı becerebiliyoruz.

O ara ekrem amca geldi hadi dedi size Amsterdamı gezdireyim gençler, olur mu olur falan hadi bakalım çıktık yola 1 saate Amsterdamdayız. Aldı bizi Türk lokantasına zütürdü, yedirdi içirdi gezdirdi tozdurdu sağolsun. Cebimizden de bir kuruş çıkartmadı on numara adam yani. Neyse akşam oldu amsterdamda rembrandt meydanına gittik bi yerlerde oturup bişeyler içeriz diye. Biz tabi hiç bi tak bilmiyoz ekrem amca zütürüyor heryere. Abi meydana girdik bi tane bar var girdik içeri, ama içerisi muazzam. Yanda efsane 2 katlı bi club falan var orasıda efsane, nerden bilelim ki bu cluba 3 ay sonra bizim kızın doğum gününü kutlamaya geleceğimizi. Neyse içersini efsane dizayn etmişler, büyük büyük alkol rafları 4-5 metrelik, inceden müzik, hafif loş bir ortam, mum ışıkları falan. Dedik zütümüze girecek heralde hesap.. Menü bi geldi bildiğin Heineken bira 2,20 euro, Jack daniels 4,5 euro vs. vs. vay dıbına koyayım sayın seyirciler dedim, böyle mekanı Türkiye'de yapsan bizim gibi çapulcuyu hayatta almaz, alsada zütüne 300 lira girmeden çıkamazsın. Nerden bilelim amk meğer tüm Hollanda da fiyatlar böyleymiş..