1. 701.
    0
    benim okuldaki mezbaham 2. kattaydı. çıktık yine çift kişilik sırayla.her zaman ki gibi geç kaldığımdan en arkasındayım sıranın. sınıfımın yani mezbahamın kodu kapının yanındaki duvarda da yazdığı gibi 12-d şubesiydi. işte biz her gün burda kesilip biçilir, paketlenir bu gibik yerden daha da gibik hayatlarımıza dönerdik. yani benim için böyleydi. diğerlerini bilemem. mesela akşamları facebookdan sınıf arkadaşlarıma bakardım. facebookda saçma bi isimle yeni bi profil açmış o zamanlar akşamları bizim tiplere bakar hatta güzel kızların resimlerine boşalırdım. neyse bunlar çok önemli değil. kızlar önemli tabi ama sadece facebook ekranında hareketsiz durduklarında. yani benim için hareketsiz durmaları önemli. biliyorsunuz asosyal bi binim ve kızlarla konuşamıyorum. gözlerine bile bakamıyorum. hıhı.

    işte o sıradan günümün ilk yarısı bu şekilde geçti. çıkışta yine aliyle kütüphaneye gittik. limonlu sodalarmız ve sigaralarımız elimizdeydi.ali o gece önerdiğim otomatik portakal kitabını aldı ben ise kitap almadım. başım ağırıyordu son bikaç gecedir bişey yapamıyordum. hatta dün gece sabaha kadar uyumuştum. neyse kütüphane çıkışında eve doğru yürüyorduk.şu durumda size biraz kütüphanenin civarlarını anlatim. sakin,sessiz ve zengin bi yerdir buralar.o kadar sessiz ki rüzzgarı ağaç yapraklarını bile duyarsınız. ağaç demişken oralar dediğim gibi zengin yeri olduğundan ağaçlar çok fazla vardı.en ilginciyse kütüphanenin girişinde biraz aşağıda çöp tenekelerinin orda sabahlayan kartoncu ablalar ve kartoncu abiler. yani zengin, sessiz ve ağaçlı bir yerde yatan kartoncular.her kütüphane yolculuğumuzda bunları görürdük. özellikle son zamanlarda suriyelilerde ordalarda takılıyordu çocuklara falan bazen soda verirdik.

    bu sıradan günün kütüphane dönüşünde yolda bi kız gördük ben ve ali...
    ···
   tümünü göster