1. 1.
    +2
    azicik şükredin lan halinize amciklar ! alin okuyun güzelce de kafaniza farkli düşünce akımlari girsin aminoğulları.

    görücü usulü ile evlenen bir kadın aşk hakkında ne düşünüyor olabilir?
    bir dağ köyünde hiç tanımadığı bir adam ile evlendirilen kahverengi eşarplı bakire bir kız, başka seçim şansı olmadığı için mi buna katlanır yoksa "belki zamanla severim" diyerek mi kabullenmektedir?
    toprak kokan bedeni ve çamurlu çizmeleri ile çentiği fazla olduğundan sobaya girmeyen odunlardan yapılmış evinin kapısını açarken, bir an olsun "neredeyim ben" diye düşünmüş müdür?
    ferre cd'ler ile büyütülen bir erkek neslinden sadakat, gelenekçiliğini çocuklarına benimsetmeye zorlayan ebeveynlerden samimiyet, genç yaşında anne olduktan sonra ise kocasından yuvasına aidiyet bekleyen bir kadın, reddebileceği bir hayata mı sahiptir?
    kah ülkemizin doğusunda töre adı altında kardeşi tarafından söndürülen kardeş ateşi, kah ülkemizin batısında içki şişesine hapsedilen kalp ateşi. kader diyerek geçiştirilen kötü anılar, hatıra olarak biriktirilemeyen zamanlar derken geçen bir ömrün arkasından susmak zorunda olan kırmızı şeritli dudaklar.
    her sabah birbirine uyanan insanların aynı ev içinde birbirlerini bir mecburiyet ya da alışkanlık olarak görmesi ne kadar da acı. annem ile babamı düşünüyorum. yaklaşık 20 senedir bir kere birlikte yatmışlıklarının olmayışı bu sebeplerden kaynaklanmakta. kaybolmayan bir saygı çerçevesinde duyulmayan sevginin çığlıkları ile geçiyor dakikaları. anneme seçme şansı bırakmayan dedeme mi kızmalı yoksa babamı genç yaşında hapse sokmasına sebep olan o delikanlıya mı bilemiyorum.
    bir erkeğin nasıl baba olunmaması gerektiğini babasının kendisine olan davranışlarından, bir kızın ise nasıl anne olunmaması gerektiğini televizyon dizilerinden öğrendiği bir yüzyılda yaşarken, kabullenmek zorunda olduğumuz hayatı yaşamak ne kadar şaşırtıcı olabilir ki?
    ···
   tümünü göster