1. 1.
    0
    bara gittiğimde amcamı giriş kapısında gördüm. hemen el etti ve yanına bile gitmeden arabayı gösterdi. bu garip hareketlerine bir anlam veremiyordum, özellikle o capcanlı dakikalardan sonra barzo amcamla ne yapacağımızı düşünmek gibi evreler arası geçiş yapmam beni gerçekten zorluyordu.

    askerden tanıdığı varmış. 2 sene hapis yatan ruh hastasının tekine borçlanmış. herif parayı istiyormuş askerlik falan dinlemiyormuş. hay amca feriştahını gibeyim senin. beni alet ettin ya şu işlerine daha ben sana ne diyeyim. belki de en güzel gecelerimden birini yaşayacakken (o gecenin nereye gideceği hiç belli değildi hele de o kafayla) gelip amıma koyman için kim emir verdi sana?

    acil gitmemiz lazımmmış. ben neden geliyorum ızdırabını gibtiğim?. tabi böyle diyemedim 'benim ne işim var amca onu anlamadım?' demekle yetindim. sonuçta adamda züt korkusu yok onu anlamış bulunmaktayım. yazlıkta tanıdıklarının az olması da bunu etkiliyor. gerçi sadece konuşmaya gitmiyoruz anlaşılan. 5-10 dakika sonrabaşka bir barda durduk. herif barlar arası dolmuş görevi görüyor yemin ederim. benim neredeyse 2 kalıbım boyutunda olan bir çamyarması bindi arabaya. arkasından tam 3 tane daha lavuk geldi. amcamın tanıdığı olmaması teorimi çürütmüş oldu.

    ve amcam kontağı çalıştırmadan önce ağzından şu sözler döküldü: 'yavşakların dıbına koymaya gidiyoruz daha fazla soru sorma'
    ···
   tümünü göster