herkesin eşit olması

Eşitlik, dünyada olmayan birşeydir. Kimseyi kandırmaya gerek yok. Birisi evinde pizzasını yerken, diğeri ekmek alacak parayı hesaplamak için cebine göz gezdirir. Birisi doğumgününde kızına araba alırken, diğeri son parası ile küçük bir pasta yaptırması demektir. Birisinin on milyonlarca doları olmasına rağmen daha fazla istemesi, diğerinin ise on lira yerine sekiz liranın kendisine yeteceğini düşünmesidir eşitlik. Birisi gece gündüz madende, inşaatta, sokakta çalışması, diğerinin 7/24 kıçını şirkette yayarak oturması demektir. Kızı grip olduğunda binlerce liralık ilaçlar almak, diğeri annesi hasta olunca parası yetmediği için ölümünü izlemek demektir. Birisi Mavişehirde villasında ve gökdelenlerde otururken, diğeri gecekonunda, hatta sokakta oturması demektir. Birisi Çalışıp kazansaydılar derken, diğerinin çalışmaya fırsatı olmayacağını anlamaması demektir. Birisi servetinin %1'ini bağışlamaya korkarken, diğeri cebindeki son paranın yarısını arkadaşına vermesi demektir. Birisi her gece, her kahvaltıda ve her akşam yemeğinde en kral yemekleri yerken, diğerinin bir hafta boyunca lahana ve pilav yemesidir.

Budur Dünyadaki eşitlik, çalışarak bir yere gelinseydi eğer, işçiler şu an dünyanın en zengin insanları olmuşlardı. kimse çalışarak zengin olmamıştır, sadece arkadaşları ve akrabaları taşaklı adamlardır. Ben daha küçükken, süt alacak paramızın olmadığı zamanları hatırlarım. Ve her gün gider düşünürdüm, acaba o evlerde oturanlar şimdi ne yapıyor diye. Hiç istemedim, hiç te istemeyeceğim orada oturmayı. Çünkü ben orada otururken, diğeri benim büyüdüğüm mahallede oturamaz, elimde olsa herkese o evlerde yaşatmak isterim. Fakat öyle değil işte, ben hayatı daha iyi bilirken, diğeri baba parası yediği için tek bildiği şey partilere gidip otu taku çekmektir. Anlamadığım şeyde, durumu kötü olan insanların bu olaya ses etmemesidir.