1. 76.
    0
    @68 evrim süreci her şeyin kör tesadüflere dayandığını iddia etmez. ayrıca madde, enerjiden oluşur. yani maddenin oluşumu, enerjinin form değiştirmesinden ibarettir. bahsettiğin termodinamik kanunu tanrının yokluğunun ispatlarından biridir. Oldukça genç bir kuram olarak evrenin genişlemesi teorisi ancak “modern” evren anlayışı bağlamında anlamlı olabilir. Bu “modern” evren algısı en kaba hatlarıyla günümüzde ilkokul düzeyinde genel malum olan -örneğin- Dünya’nın yuvarlak olduğu ve Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenlerle birlikte Güneş’in etrafında döndüğü, Ay’ın Dünya etrafında döndüğü, “gökler”in Dünya üzerine kurulmuş bir kubbe/çatı değil uçsuz bucaksız uzay olduğu gibi bilgilerden oluşmaktadır. ilkel evren algısında ise Dünya düz bir tepsi veya döşek şeklindedir. Güneş bu düz tepsinin/döşeğin belli bir noktasında doğar, yükselir ve diğer uç noktasında batar. “Gökler” ise bu döşek üzerine kurulmuş ve yıldızlarla süslenmiş bir kubbe/çatıdır. Üstelik -mucizevi bir şekilde- direk/sütun olmadan yukarda durabilmektedir. Bu naif dünya ve evren algısının hakim olduğu bir ortamda “göklerin genişlemesi”nden söz edilmesi hiçbir surette modern evren anlayışı bağlamında geçerliliği olan “evrenin genişlemesi kuramı” ile ilişkilendirilemez.bu yüzden bir delilden söz edemeyiz. ayrıca "evrenin genişleme kuramı" ortaya atılmadan önce yaşasaydın,kur'an'a inanmayacak mıydın?
    ···
   tümünü göster