kuranı türkçe okuyup müslüman olan

Kitab'ı sana indiren O'dur. Onun bir kısmı muhkem (hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan) âyetlerdir, onlar Kitab'ın esasıdır ve diğerleri, muteşâbihtir (yoruma açık âyetlerdir). Fakat kalplerinde eğrilik (bâtıla meyil) bulunanlar, bu sebeble muteşâbih olanlara (yorum gerektirenlere) tâbî olurlar. Ondan fitne çıkarmak için, onun te'vilini (yorumunu) yapmak isterler. Ve onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez ve ilimde rusuh sahipleri ise: "Biz O'na îmân ettik, hepsi Rabbimizin katındandır" derler, onlar da tezekkür edemezler, sadece Ulûl'elbab (daimi zikrin ve sırların sahipleri) (tezekkür edebilir). Ali imran 7. ayet.

Eğer illaki sorgulayacaksanızda geriye dönüp baktığınızda Hz. muhafazid'in üzerine kurulduğuna inandığımız bir evrenin, bir yaşam silsilesinin üzerine sadece böyle bir ayet inmesi de çok anormal değildir.

ve yanlış hatırlamıyorsam hz. alinin bir hikayesinde müşriklerden biri tutup der ki görmediğin ve kesin olmayan bir şeye inanıyor ve hayatını boşa harcıyorsun. böyle bir şey için değer mi diyor. hz. alinin verdiği cevap tabi ki sadece onu bağlar ama şöyle der: eğer senin dediğin doğru ise ikimizdd ölürüz ve her şey biter ben yaşantımdan memnunum ve kaybedeceğim bir şeyim yok. şayet benim söylediğim çıkarsa ve sen cehenneme ben cennete gidersem sen kaybedeceklerini bir düşün der. bu iş birazcık böyle inanmak korkmak risk almak. ama sistem yüzünden kendinin bile farkında olamıyorken din mi kontrol edecek insanları. şu anda orta çağda değiliz dünya menfaatlerini dini menfaatlerinden önde tutan insanları din üzerinden kullanmak artık çağ dışı. zaten herkes her an birbirine düşmek için can atıyor o yüzden artık dine inanmayın şöyle kullanılıyorsunuz böyle ediliyorsunuz siz salaksınız bize kötü gözle bakıyorlar falan macera arayan insanların işi. bütün inci bi am peşinde ve şu an insanları yönlendirmede çok daha etkili bir silah olabilir bu am