1. 976.
    +5
    Çok yorulduğu ve bunaldığı gözlerinden, sözlerinden belli oluyordu. Bir şey diyemedim. Kafamdaki soruların hepsini yanıtlamıştı zaten. Beni düşünmüştü, ama buna gerek yoktu. O kolyenin lafını yapmazdım. Bir kolye, az kalsın canımızdan olmamıza neden oluyordu.
    Lanet olsundu.
    Ecrin’i kendime çektim ve hiç bırakmayacakmışım gibi sarıldım. Göz yaşları kazağımı ıslatıyordu.

    -ağlama.
    Tek diyebildiğim bu oldu. Ama içimden de “ağla” diyordum aslında. Ağlamak insanı rahatlatıyordu.

    Ecrin’i tuvalete gönderdim ve kapısında ben bekledim. Elini yüzünü yıkamıştı ama gözlerinde hala kızarıklık vardı. Elini tuttum. Vahi amca falan hikayeydi artık.
    o da bizi görünce bir şey demedi. Sanırım artık zeynep’in hiç arkadaşı kalmayacaktı.
    Zaten çok yoktu, bir de bu olaylar çıkınca hiç kalmayacaktı.

    Ama hata biraz da benimdi. O gece balkonda ecrin ile olduğumuz gece gözünün içine baka baka nispet yapmıştım. Çok kızmış ve hırslanmıştı ki böyle bir şey yapmıştı.
    Fakat bilmiyordu ki git gide daha da nefret edilesi birine dönüşüyordu. Ben ecrin’i hiç öyle sinirli görmemiştim.
    ···
   tümünü göster