1. 926.
    +6 -1
    Artık tükenmişken 10 dakikalık yürüme mesafesinde simsiyah bir ev gördüm. Bakımsız, virane gibi dursa da başka çaremiz yoktu. Artık ecrin ile konuşmaya takatim kalmamış, koşmaya başlamıştım.
    Çünkü ben de donuyordum, çok üşümüştüm.
    Siyah eve vardık. Kapısı kilitli değildi. iki katlı bir evdi, müstakil. Terk edildiği çok belli oluyordu zaten bir köşede bira şişeleri falan vardı. Evin pencereleri gazete ile kaplıydı. Ürkütücü görünüyordu. Birkaç tane sandalye, bir kilim ve kırık dökük bir masa, soba parçaları, biraz da odun yığını duruyordu. Ecrin’i yere bırakıp üst kata çıktım. Gerçi burada bu havada insan olduğunu zannetmiyordum ama yine de tedbiri elden bırakmamak şarttı. Merdivenin bitiminde pet şişe içerisinde gaz yağı ve bir kutu kibrit bulunuyordu. Üst kat bomboştu. Odaları gezdim. Odaların birinde şömine vardı.
    Hemen koşarak aşağı indim. Ne kadar sandalye varsa hepsini kapıya dayadım. En azından biri açarsa sesini duyacak, ona göre bir şeyler yapacaktım. Sonra kilimi aldım ve ecran’ı sırtlayıp yukarı kata çıktım. Ev de dışarının soğukluğunu aratmıyordu. Allah’tan pencereler kapalıydı ve o kadar soğuk almıyordu.
    ···
   tümünü göster