1. 126.
    -1
    “Şurda dursana ya bi sigara içiyim.”
    “içme boşver,sonra beraber içeriz.”
    “Bekle ya.”
    “Önceden sigara içmiyordun sen,nefret ediyodun hatta. Şimdi niye içiyosun?”
    Güldü ve üstadın sözüyle parçaladı yüreğimi;
    “Benim için yanıp tutuşan bir tek o var.”
    “ahaha. Beni saymıyor musun?”
    “Hadi yürüyelim..”

    Sahile inip bir banka oturduk. Orda bi sigara daha yaktı. Ben içmedim. Telefonumu elime aldım ve bizim şarkımız olan “Mabel Matiz – Şüpheli Şarkının Şairi” şarkısını açtım. Şarkı çalmaya,biz de göz göze bakışmaya başladık.. Konuştum;

    “Seninle ayrı kaldığım günlerde çok kötüydüm. Sinirliydim,kibirliydim. Görmekten nefret ettiğim insanlar her an dibimdeyken,senden çok uzak olmak o kadar acıtıyordu ki canımı.. Seni çok özlüyordum. Çünkü ben sadece sana aşıktım. Seni başkasıyla mutlu görmek canımı acıtıyodu. Daha çok can acıtmak istiyordum. Sen yokken çok kötü bi insandım ben. Ailesine,arkadaşlarına zarar veren biriydim. Senden sonra kimse istememeye başladı beni. itildim,dışlandım. Ama hiçbiri senin gidişin kadar canımı acıtmamıştı. Şimdi çok dua ediyorum yanımdan ayrılmaman için. Senden başkasıyla mutlu olamam ki ben..”
    “Yanından ayrılmamam için dua etmene gerek yok artık. Mutlu olmamız için dua et sadece. Yaptıklarım için özür dilerim.”
    “Asıl ben özür dilerim,gitmeni gerektiren şeyler yaptığım için.”
    ( http://fizy.com/#s/3bofif şarkı çalmaya başlar.)
    “Çağıl,seni çok seviyorum.”
    “Ben de seni. “
    “Ne kadar çok mesela?”
    “Bi tane söz vardı. Dur hatırlıycam.. He,hatırladım; Tavanı kadar sokağın,dibi kadar cehennemin.”
    “Adam şair yaa..”
    “ahaha ne sandın.”

    5 dakikalık bir bakışmamız daha oldu. Şarkımız hala çalıyordu. Konuştum;

    “Hazal?”
    “Efendim.”
    “Beni öpsene.”
    “Öpiyim mi?”
    “Öp.”
    “Kapat gözlerini.”

    Gözlerimi kapattım. Yani o öyle sanıyordu. Kirpiklerimin arasından onu izlemeye devam ediyordum. Dudakları tam yanağıma doğru yaklaşmışken,kafamı çevirdim. Tam dudak dudağa gelecektik ki,o daha hızlı davranmış ve yanağımdan öpmüştü. Yine de dudaklarımız çarpışmış gibiydi birbirine. Güldü..
    “Noldu?” dedim.
    “Utandım..”
    “Kalkalım mı?”
    “Nereye gidicez?”
    “Yemek yiyelim.”

    Kalktık ve tekrar taksime çıktık. Yemek yemek için oturduk bir yere.Karnım çok açtı. Yemeğimi yerken telefonuma mesaj geldi. “1 yeni Mesaj HAZAL” yazıyordu. Mesaj “Seni seviyorum.”du. Alaycı bi tavırla “teşekkürler,ben de seni seviyorum ahaha.” Dedim. Gülerek “Odun!” dedi. Gülüştük. Konuştu;

    “Çağıl,hadi gidelim artık annem merak eder.”
    “Tamam kalkalım hadi.”

    Otobüse bindik,yolculuk esnasında uyudu omzumda. Ben de uyumuşum..
    Durağa geldiğimizde kafasını kaldırdım ve “aşkım,geldik hadi kalk.” Dedim. indik otobüsten,evinin bulunduğu sokağın başına kadar beraber yürüdük. Konuştu;
    “Tamam sen git artık buradan. Şimdi biri falan görür laf olmasın.”
    “Tamam.” Dedim ve öpüştük . Evine girdi,ben de eve doğru yürümeye başladım.. Uzun zamandan sonra ilk defa bir günüm güzel geçmişti..
    Fırat’ın babaannesinin evine gittim. Emir ve Fırat ordaydı.Zile bastım, Emir kapıda karşıladı;
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster