1. 776.
    +5
    Tabağımdaki son tavuk parçasını da ağzıma attım. Ercan ultra yavaş yemek yiyordu amk. Yanımızda iki paralı öğrenciyle muhabbet kurmuştuk: anıl ve çetin. Kafa çocuklardı ama çok çapkın ve hovardalardı.

    Beni ilgilendirmiyorlardı nasıl olsa. Şimdiden ankara ted koleji’ndeki kızlarla telefon numaralarını vermişlerdi birbirlerine.

    Onlara hiç imrenmiyordum beyler. Yani ben öyle çok karı kız peşinde koşan ya da cinselliğe düşkün olan biri olmadım pek. Ama duygusal biri de değildim. Neyse boşverin ne olduğumu ben de bilemedim amk.

    Yemekleri bitirdik, otelin diskosuna inilecekti. Ama daha saat 7 idi ve çoğu kişi bu saatte eğlenmek istemiyordu. Bense bu eğlenceyi ecrinle yaşamak istiyordum.

    Anıl, çetin,ercan ve ben herkesten önce bara gittik. Bunların içki gibi bir kaygısı yoktu zaten, gecenin başında içmeyeceklerdi.
    Ben ise sora sora ecrin’in odasını buldum. Kapıyı tıklattığımda berfin açtı.
    -müsait misiniz kızlar?
    -müsaitiz geçebilirsin.

    Ecrin saçlarını tarıyordu. Berfin’e bizi yalnız bırak demedim, diyemedim. Oturdum ecrin’in tişörtünü inceliyorum:

    resimdeki kertenkele ile kız birbirine bakıyorlardı. kız kertenkeleye hülyalı bir bakışla, kertenkele ise kıza boş ve parlak gözlerle. Kız oldukça sakin duruyordu ki.

    Ecrin benim geldiğimi fark etmişti hele şükür.
    -naber?
    -iyiyim, hazırım birazdan, bir kaç dakikaya çıkabiliriz.
    Dedi gülümsedi bana.

    Bu bakışlar ve jestler, bu gülümseme ve de kendisini aynada süzme tarzı zarifti. Ama kendini beğenmiş değildi.
    ···
   tümünü göster