1. 426.
    +8
    Öğleden sonraki dersleri gibtir ettim. Zaten edebiyat, tarih falan vardı. Ercan’a sonra konuşmak istediğimi söyledim. Çantamı sırtlayıp çıktım sınıftan.

    Okuldan çıkarken Zeynep seslendi. Git gide sinirim bozuluyordu. Bir de hala yanıma geliyordu.

    -noldu ali? Ne bu halin?
    -bir de soruyor musun?
    Diye azarladım. Anlamayarak yüzüme bakıyordu. Devam ettim:

    -senin yüzünden ecrin benden nefret ediyor artık.
    Durdu. yere baktı. Üzülmüştü. dudağını ısırdı tırnaklarıyla falan oynadı. Gözlerimi devirdim.

    Tam arkamı dönmüş gidiyorken her zamanki gibi arkamdan seslendi:
    -ali; sana senin bana davrandığın gibi davransaydım, benden nefret ederdin.

    Başımdan aşağı soğuk sular dökülüyordu sanki. Diyecek bir şeyim, bir lafım, bir cevabım yoktu.

    Fena züt etmişti ve en can alıcı noktalarımdan birinde vurmuştu beni.

    Aşık olmam üzülmeme ve başkalarını da üzmeme sebep olmuştu.
    Zeynep’in bu lafıyla gerçekten bana kırıldığını anlamıştım.

    Evet, harika okulda neredeyse herkesle aram bozuk.
    ···
   tümünü göster