1. 401.
    +11
    Hıçkırmaya başlamıştı amk. Yoldan gelen geçen bize bakıyordu.
    Zaten havuzlu çarşı dediğim gibi ergenlerin takılma mekanı. Bizim okuldan biri görse adım çıkacak.ben de hiç ağlayan bir kız görmedim, en azından benim yüzümden ağlayan bir kız.

    Omzunu ovaladım “ağlama” falan dedim. Mal oldum amk. “gel sakinleş biraz” dedim.

    Ben bu kadar hayvan olup birini incitmiş miydim? insanların beni sürekli incitmesinden yakınan ben, beni seven birinin üzülmesine ve ağlamasına sebep olmuştum.

    En sonunda denize bakan bir bank bulduk ben marketten su falan da almıştım yüzüne çarptım bunun, birazını da içti. Daha iyiydi ama gözleri kıpkırmızıydı.

    Zeynep’in tipine bakarsanız ecrin’den daha güzel denebilirdi. Basketbolcuydu. Uzun boyluydu ama hantal değildi.

    -şimdi daha iyi misin?
    -beni sevmenin hiç imkanı yok mu ali?

    Bu soru üzerine düşündüm beyler, ya da düşünür gibi yaptım. Direk cevap vererek daha da kalbinin kırılmasını istemedim. Zeynep, kafamın karışmasına sebep olmuştu dürüst olmam gerekirse. Çünkü ecrin bana böyle davranmıyordu. Kafamı karıştıran zeynep’in bana fiziksel olarak daha yakın olması ya da beni öpmesi değildi. Bana karşı hissettiklerini gizlemiyordu. Ya da gizleyemiyordu.

    -susma hakkımı kullansam Zeynep?
    Başını salladı. Yüzü benden tarafa dönük değildi.
    -niye bana bakmıyorsun? Dedim
    -sümüğüm akıyor, böyle görme beni.

    Yarılmıştım amk. Gittim koştum dönerci vardı zaten yakınlarda bir peçete kapıp geldim. Kıza uzattım. Sümkürdü.
    Rahat biriydi beyler.
    ···
   tümünü göster