1. 501.
    +1
    asansörle çıktığım 4. katta koridorun en sonunda sağdaki evin zilini çalıyorum.1 dakika sonra bir daha çalıyorum.25 li yaşlarda bi adam çıkıyor. mehmeti soruyorum ona.1 dk diyip gidip çağırıyor kardeşini. mehmet gelince biraz konuşalım mı panpa gibisinden cıvık bi cümle söylüyorum.ben beni içeri davet etmesini beklerken tamam bekle geliyorum ben diyor. kapıyı kapatıyor ardından ve ben yine bi koridorda önce sessizliğe, sonra bi tık sesiyle karanlığa kavuşuyorum. kendi nefen sesimle avutuyorum kendimi. botlarımla yavaş yavaş adımlar atarak bozuyorum sessiziği. bedenim ise beni karanlıktan kurtarıyor.

    bu durum 5 dakika kadar sürdü. ışık kapandı ben hareket ettim. ışık kapandı ben hareket ettim. tekrar kapandı ben tekrar hareket ettim, açılmadı daha büyük hareket ettim. kendi kendine güldüğüm bu beş dakika bekleyişten sonra karanlığa denk gelen bi anda kapı açıldı. mehmet çıktı kapıdan dışarı ve birlikle apartman girişine indir. üstü kapalı girişin merdivenlerine oturduk ve ne söylemek istediğimi sordu.

    hava soğuk,ben terliyorum. utana sıkıla bişeyler anlatmaya çalışıyorum mehmete. anlıyormu suratının ifadesinden kestirmeye çalışıyorum.ama genel olarak suratım yere düşen yağmur damlalarında. suratının her milimetresinde buram buram acıma duygusu var. açıkça belli bu.konuşmam bittiğinde evde yaşadıklarım, parktaki suriyeliler, annemin söyledikleri hepsini anlatmış oluyorum mehmet e.yağmur damlaları olmasa konuşmam bittikten sonra her yer susmuş olucak gibi sanki. sanki dünyada o an sadece yağmur damlaları ve sert kaldırım zemin konuşuyor. tıpkı ben ve mehmet gibi. kendimi yağmur mehmeti de kaldırım olarak görüyorum konuşmamın bittiği o kısa anda.her türlü düşünce geçiyor kadamdan.it gibi korkuyorum vericeği cevaptan.ve nihayet evde kalamayacağımı söylüyor ardına gereksiz bi yığın bahane ekleyerek...
    ···
   tümünü göster