1. 501.
    +2
    tekrar yerime döndüğümde üşümem gerekirdi belki ama nedense mutluluk duyuyordum sadece. biraz olsun sevinmişleridir belki. onun mutluluğu vardı üzerimde. işte bu durumdan sonra ne tak yicem diye düşündüm kendi kendime. üzerimde sadece kazak ve okul elbiselerim vardı.ve yağmur hiç duracakmış gibi gözkmüyordu.ben de düşünmeye başladım. sürekli kütüphaneye veya okula giderken yağmur yağsın isterdim. güneşten nefret eder havanın sürekli gri bi renkte kalmasını isterdim. hatta küçüklükten beri alaskaya taşınma orada yaşama hayali kurardım. neyse konu o değil konu benim o bankta ne kadar bencil biri olduğumu anlamam. işte bu suriyeliler sadece kendimi düşünen bencil bi ipne olduğumu anlamamı sağladı. yani dışarda bunlar gibi yüzlerce binlerce insan vardı ve ben kütüphaneye giderken yolda geçireceğim 1 saatte yağmur altında yürümek istiyordum istiyordum. şimdi bende sokaktayım, yağmur yağıyor ve köpek gibi titreyeceğim anı bekliyorum. yağmur dursun diye dualar ediyorum.

    kendi bencilliğimi yüzüme vurarken aklımı kurcalayan bi yere sığınma isteğiydi. kesin kararlıydım o eve en azından bir iki gün dönmeyecektim. gerekirse yağmur altında sabaha kadar otururum ama o eve bu gece dönmezdim. nereye gideceğimi kara kara düşünürken aklıma mehmet geldi. sonuçta 8-9 yıllık bi geçmişimiz var. beni sokakta bırakmaz herhalde diye düşündüm. mehmetin evine doğru yürüdüm yağmur altında. kütüphane yolunda yağmuru bekleyen o küçük çocuk yoktu artık. yağmurun durması için dua eden yetişkin biri vardı. tüm gururumu ayaklar altına serip çaldım mehmetin evinin kapısını.
    ···
   tümünü göster