1. 476.
    0
    bu fazla yüklenmeden ötürü çantamı bile bırakmadan aynı hızla arkamı dönüp iniyorum merdivenlerden. tıpkı evden kaçtığım o gece gibi annemin sesini bekliyorum ardımda. kulaklarım it gibi o merdivenlerde yankılanacak tek bir kelimeyi bekliyor. yalvarıyor adeta annemin ses tellerine. lütfen bari bu defa çıksın ağzından tek bi kelime.o gibik duvarlar ardımdan kapanan kapının çıkardığı gürültüyü yankılıyor. yüksek bi gürültüyle kapanıyor kapı.ve aniden tamamen sessizliğe bütünüyor.ben sol ayağım üst basamakta, sağ ayağım onun iki basamak altında yüzüm eve dönük halde kala kalıyorum. kapının gürültüsünün hemen ardından oluşan gibik sessizliğe gömülüyorum. önce ses denen şey terkediyor beni. sonra bi tık sesi geliyor kulaklarıma.ve hemen ardından ışıklar da kapanıyor. önce sessizliğe sonra karanlığa bürünüyorum. ezik ve asosyal biri için vazgeçilmez bu kutsal ikiliyi ilk defa o zaman tanımıyorum elbet,ama ilk defa hoşuma gidiyor bu durum..

    hemen apartmanı terkediyorum. kapıyı açar açmaz yüzüme vuran gri havanın çokta parlak olmayan ışığını kucaklıyorum. hemen derin bi nefes çekiyorum içime. sigara dumanının yerini tutmayan bu hava beni en azından kendime getiriyor. yağmur biraz daha şiddetlenmiş. yere çarpan damlalar bikaç santim yükseliyor. yerde su birikintileri oluşturuyor bu damlalar.kim bilir kaçyüzmetredir bi yolculuk içinde bu gibik su taneleri.o an o kapının önünde beklediğim o 15 dakikalık upuzun an milyonlarca nesne olmayı hayal ettim. önümde dans eden su damlalarından gökyüzünde gördüğüm gri bulutlara kadar tüm cansız nesnelere dönüşmek istedim. hatta yalvardım tanrı ya ama her zaman ki gibi pek giblenmedim..
    ···
   tümünü göster