1. 126.
    +10 -1
    ben mal gibi kaldım tabi vahi amcanın sözleri karşısında. vahi amcayla izel abla zütürdü ecrin'i. ecrin bana el salladı. ben de güldüm amk mal mal. çok mutlu olmuştum el sallamıştı bana "geçmiş olsun." dedi ardından.

    izel abla da vedalaşıp ayrıldı da vahi amca pek sevmemişti beni. davranışlarıyla fazlasıyla belli ediyordu zaten bunu. eminim ki tam bir gavat olduğumu düşünüyordu. kızıyla küçücük bir asansör kabininde uyumuştum.

    kızını kolunun altına aldı ve uzaklaştılar ordan. bizimkiler de beni eve zütürdü. zaten pazar günü olduğu için yatıp dinlendim o gün panpalar. sevdiceğimin hayaline daldım bütün gün, inkar etmiyorum.

    ecrin'i ben güzel olduğu için sevmiyordum, onu sevdiğim için bu kadar güzel ve inanılamazdı. tabi o zamanki ergen aklımla bunların hepsini inkar ediyordum panpalar. bu duygularımın adını o zaman koymayı bile düşünmüyordum.
    bütün gün yattım, pazartesiyi iple çekerek.

    pazartesi sabahı kalktım, yine süslendim. onu önemsemeye başladığımdan beri süsleniyordum zaten. tabi annem babam beni resmen sorguluyordu. sevgili misiniz, ne yaptınız bilmem ne. ben de hepsine doğru cevap verdim. tabi onu 2 saat yağmurun altında beklediğimi söylemedim panpalar. gururlu bir bin olduğumu biliyorsunuz zaten. bir şey demediler. erkek olmanın avantajı buydu işte. kim bilir ecrin ne gibi sorgulardan geçmişti, neyse bugün okulda yanına gidecektim zaten.

    panpalar okula geldim yine ecrin'i arıyorum dört dönerek. bayrak töreni yapıldı, ecrin yok ortalıklarda. genellikle hep pazartesileri geç kalıyor zaten. kantinde oturdum kendime sıcak bir çay alıp kızı bekliyorum. gelmedi panpalar. ben de derse geç kaldım, bana kalsa girmezdim derse beklerdim onu ama nöbetçi öğretmen vardı koridorda, istemeyerek de olsa derse girdim.

    öğle arasına kadar kah sınıfın önünden geçtim, kah birilerinin ağzını yokladım.. yok anam kız yok ortalıkta. bu arada panpalar ilk iki ders bedendi bizim ama hava yağmurlu bir yandan da üniversite sınavı telaşı vardı, o yüzden sınıftaydım. ercan ise ilk iki ders masa tenisi antremanı yapıyordu. bu iki dersin bitiminde yanıma geldi "seni aradım lan" dedi. "ecrin'le mi çıkıyorsunuz lan siz?" dedi.
    bir oha çektim. nasıl okuldu bura dıbınakoyim. "nereden duydun" dedim, "kantinde bu eneslerin tayfadaki kızlar konuşuyordu" dedi.

    evet, ne kadar gibik bir okulda okuduğumun bir kez daha farkına vardım beyler. kim bilir ecrin'ın elini tutsam artık magazinde falan izlerdim kendimi. hemen duyuluyordu lan. zaten öğle arasında biraz tuhaf bakışlara maruz kaldım diyebilirim. öyle kafa tutar gibi başımı dikleştirmedim, her zamanki gibi önüme bakarak yürüyordum beyler.

    ecrin'ı öğle arası da bulamamıştım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster