1. 276.
    0
    ses yoktu amk! tam ben de bağıracakken kapıda belirdi bin! elinde kitap! "ohaaa!" dedi ahmet. "doğruymuş lan!"

    serhat yerde para bulmuş çocuk gibi koşar adım geldi yanımıza gülümseyerek.

    ben - lan gül ne olacak amk!?

    nilay - (saçlarını okşuyordu gülün) büyük eve zütürelim, hatta biz de geçelim artık oraya. ne tak yiyeceksek orada yiyelim.

    mustafa - doğru söylüyorsun. haydi.

    hep beraber büyük eve geçtik. gül ü rahat edeceği bir şekilde yatırdık. çay, sigara içilirken serhat kucağında kitapla bağdaş kurmuş bizi bekliyordu.

    tarık - boşuna heveslenme serhat!

    serhat - ne!? ne hevesi?

    mustafa - yani diyor ki kitabı açacaksak beraber, okuyacaksak beraber, yakacaksak beraber diyor.

    tarık - yakmak mı? yakmak yok! olur mu lan yakmak!?

    mustafa - cayır cayır yakarım onu. belanızı gibtirtmeyin. başımıza ne geldiyse sırf bunu bulana kadar geldi. okusak kim bilir neler olacak!

    ben - lan ciddi misiniz siz? gerçekten okumayı planlıyor musunuz?

    nilay - boşverin lan vallaha bak. tamam işte. kitap varmış... en fazla üçüncü sayfadaki resme bakarız mesela..

    ben - evet. en azından onu bir görelim.

    mustafa - meraklı şerefsizler sizi. ben de merak ettim onu bak!

    ahmet - ben etmiyorum amk! bensiz bakın emi? biz adam değiliz ya!

    serhat - yok lan daha bakmıyoruz. fikir alışverişi.
    ···
   tümünü göster