+1
nüfus sayımı bittiğinde gül baygın herkes ayakta idi. serhat hem korkarak hem de üzüntüyle süzüyordu yerde yatan celladını.
tarık - az önce ne oldu amk!?
mustafa - uyansın anlarız amk! serhat sen iyi misin?
serhat - iyiyim kirve. sağol.
ben - arkadaş az önce kurt uluması duyan var mı?
ahmet - yok amk! ciddi misin lan!?
ben - yemin edebilirim. gerçi ... bilmiyorum amk!
nilay - ne oldu içeride?
serhat - kankan boğazımı kesecekti az kalsın!
nilay - (başını önüne eğdi) keşke gelmeseydi.
tarık - he amk! keşke hiç biriniz gelmeseydiniz!
mustafa - bizi sen davet ettin züt!
tarık - bileydim etmezdim gib!
ahmet - lan başlarım ergen atışmanıza amk!. kitabı ne yaptınız?
tarık - (eliyle içeriyi gösterdi) nah orada!
ahmet - onca şey yaşadık ve daha kitabı açamadık bile öyle mi?
mustafa - acaba bu bir mesaj mı amk!? acaba gibtir olup gitsek mi artık?
ben - o kitabın da, imdıbının da, defterinin de...
serhat - lan yeter be yeter! ölümden döndüm amk! ben görmek istiyorum hacı!
mustafa - ha bu yetmedi mümkünse dört beş posta daha alayım diyorsun yani!
serhat - (eve doğru yürürken) neyse ne amk! ben o kitabı görecem!
ben - şimdi içeri girermiş.. geri gelmezmiş.. biz de seslenirmişiz önce.. cevap gelmeyince hep beraber..
mustafa - (sözümü keserek) "zütüne koyayım serhat ın hadi eve" deyip gidermişiz buralardan.
ben - yok lan ben korku filmi klişesi yapacaktım ama.
tarık - deneyelim hacı! (bağırarak) serhaaat!
...