1. 1.
    0
    umutsuzluğum haksız bir umutsuzluk ya da ergen bir gencin girdiği triplerden birisi değildi aslında. o denli kısmetsiz, öylesine olağanüstü şanssız ve öylesine "zincirleme" belalarla karşılaşan birisiydim ki, nereye el atsam o da yıkıldı, ben de yıkıldım. müzikle ilgilenmek istedim, olmadı. basketbolcu olmak istedim, yapamadım. çizer olmak istedim, yine yıkıldım. oyun tasarlamak istedim, ancak yine imkansızlıklarla başbaşa kalmıştım. ailemi severdim, 6 kişilik bir aileyiz. iki ablam, bir de abim var. abimi ve annemi çok severim. ablalarımdan da nefret etmem. babamdan ölümüne nefret ederim çocukluğumdan bu yana, hala da nefret ederim. geçmişte onu öldürmeyi bile düşünmüştüm, o derece. zaten bu denli umutsuz olmamın sebeplerinen birisi de öyle bir babaya sahip olmamdı. aslında bakarsanız, bir yandan da babasız büyümüş olmanın verdiği bir acı vardı. nasıl anlatsam size, durum, "inanılmaz, olağanüstü" kötüydü, pgibolojim çökmüş, ruhum yok olmuştu. yaşayan bir ölüydüm aslına bakarsanız, tam olarak böyle betimlenebilir. pgibolojimi ve ailemi bu kadar anlatmam yeterli, şimdi yavaş yavaş asıl konuya giriyorum.
    ···
   tümünü göster