1. 351.
    +2
    işte bu durumda hızlı ama yavaş bir şekilde geçiyorum en arkaya. nedense bu güneşli havada bile otobüs kalabalık değil.en arkada oturan kızlı erkekli bir grubun önüne geçiyorum hemen. oturur oturmaz arkadaki grubun kızarmış ensemdeki terleri, robot gibi duran vücudumu ve biçimsiz çirkin saçlarımı gördüğünü ve aralarında güldüklerini hissediyorum. paranoyağa bağladım galiba.

    otobüs,sol tarafımdaki camdan direkt yüzüme vuran kavurucu sıcak, üstümden dikkat çekmemek için çıkaramadığım koyu yeşil montum, trafik,her durakta artan yolcu sayısı. sadece bir liseli,bir asosyal,bir ezik için değil normal bir insanı bile oldukça zorlayacak tüm etkenler vardı o 1 saatlik yolculukta. sanki tanrı benle oyun oynuyordu. okulda gibi hissediyordum kendimi.en huur cocugu öğretmenlerden biri sınıf listesinden o gibik parmaklarıyla beni bulmuş ve 50 kişilik sınıfın ortasında benden 2 sayfalık gibik bir yazıyı okumamı istiyor sanki. okumamda bir sıkıntı olamamasına rağmen kem küm edip kendimi rezil ediyorum böyle durumlarda tabi. okuldaki zorluklarımdan biraz daha ilerde bahsedicem şimdi otobüse dönelim...

    edit: @304 deki kitabı okumanızı tavsiye ederim güzel kitapdır.
    ···
   tümünü göster