1. 1.
    +1
    tıro, yüzünün acısıyla boğuşan levent'i yüzüstü döndürdü, pantolonunu sıyırdı. dehşetle izliyorduk olanları, birazdan muhtemelen levent'in züt gidecekti. mahallenin abisi, koruyucusu, bin levent. rrospu çocuğu levent. tıro cebinden bir isviçre çakısı çıkarıp tirbüşonunu açtı. levent'in zütüne sokup çevirmeye başladı. işte dedi, tünel çalışmamız başladı. tirbüşon döndükçe içeri nüfuz ediyor, levent'in acısı katlanıyordu. derken tirbüşonu kökledikten sonra tek hamleyle geri çekti. levent'in züt bir şarap gibi açılmış, şampanya gibi patlamış, bağırsakları dışarı fırlamıştı. ağzımız bir karış açık kalmıştı, levent'i bu hallerde görüceğimiz hiç aklımıza gelmezdi.
    ···
   tümünü göster