1. 1.
    -1
    içimdeki richard gere karizması beni etkisi altına alıyor, gitmeye yeltendim ama bir ağabey yanaştı yanına. gittim yanlarına, otobüs bekler vaziyette dinliyorum. abla kibar ingilizcesiyle "angora evlerine nasıl gidebilirim? tam olarak hangi otobüse binmem gerek?" dedi ama
    ağabey öyle bir tekrarladı ki angorayı, kaç yıllık ankaralı olarak ben "anınagorum" olarak anlayıp "ulan böyle bir yer mi var bu şehirde" diyerek utançla karışık düşüncelere daldım.
    ağabeyin 10 dakikalık ingilizce ızdırabından sonra olaya müdahil olup ablayı alan rickman sesimle mest ediyorum. allahım thank you'lar, beni şu barzodan kurtardın allah tuttuğunu altın etsin'ler,god sent you'lar havada uçuşuyor.
    yok dedim abla ne demek boynumuzun borcu falan neyse ablayı da otobüse bindirip sorumluluk sahibi bir birey olarak kapısında "bismillahirrahmanirrahim" yazan taksilerimizden birine yüz vermeyip paralı otobüsümü bekliyorum.
    2 ciks ihtimali.tek günde.ve ben ikisini de fütursuzca harcıyorum.
    ulan... ne adamım be.
    ···
   tümünü göster