1. 176.
    0
    ışık loş bir ışık ve tam altında duruyor. o gün kızın dediği gibi duman gibi ama madde gibi bir yandan. benimde kısaca anlatım şeklim bu olurdu her halde. o an sadece bayılmayı istedim. bayılıp sabah ayılmayı. kapıda açıktı belki biri görür bi ara diye düşündüm. ama bayılmayı bile beceremedim. çok yüksek bir ses ile kafamın konuşuyordu. ama kafamın içinde konuştuğunu fark ettim. bana amacımı soruyordu. nasıl algılıyordum bunu o an aklıma bu takıldı. o an korkudan altıma sıçmak üzereydim ama aklıma takılan soruya bak. "nasıl algılıyormuşum" peh peh peh.. ulan cevap vermedim. canımı yaktı ama öyle ölümcül bir şekilde değil sanki uyarı gibiydi. tatlı bir şekilde şoktan çıkmam için. o hissi yarattı bende. ulan ben bunların hakkında tek bildiğim kötü oldukları. bi an cevap verme isem çok köü noktalara gideceği hissine kapıldım. soru yüksek sesle gelince bende bağırarak cevap verdim o an. dedim "neden peşimdesiniz" ulan. sonra bana bu evi hane edindiklerini aslında benim peşimde olmadıklarını söyledi. evin altındaki ahırrı hane edinmişler ve beni oraya davet etti. ayrıca bundan sonra rahatsız edilmek istemediklerini söyledi. o an ömrümden ömür gidiyor. hayatımdaki tüm sorunlar uçup gitmişti.. ulan çok iyi davranıyor gibi gözüküyor ama bunlar kızdırılmış kötü cindi hani. nasıl bir senarodayım onu kestirmeye çalışıyordum. bi an sol göğsüme dokundum ve dua yazılı kağıt oradaydı, içim rahatladı ve ipleri ona vermemekte kararlıydım. benden onay bekliyordu yada ben öyle bir hisse kapıldım. gelmeme gerek yok burası bize dedemden kaldı dedim. ulan şaka gibiydi. kandırılıyordum da muhtemelen. gidebilir miyim dedim. o an zaten çok büyük bir ikilemdeyim. arkadan da olsa bakmak istemiyorum ama bir yandan da bir atak yapacak mı diye korkudan bakmak zorunda hissediyorum.. o an ben gitmek istiyorum diyiverdim.. o da burada zorla tutulmadığımı söyledi. lan o an aklımdan sadece tanıdığım çoğu insandan daha insan bu dedim be sinirden gülecektim. yani o an gösterdiğim tüm dirayet benden gidiyordu. sanki olmayan gücü kullanıyordum sırf atlatmak için. tam önünü dönüyordu ki ben kafamı yere eğdim bakmamk için. arkadan en azından bir toz bulutuna benziyordu. ön tarafında beni neyin beklediğini bilmiyordum o riski alamadım. o an durumlara anlam veremedim gerçekten veremedim. veremiyordumda. uzun süredir kullanılmayan 15 yıldır toplamda 6 ay gidilmemiş kullanılmamış bir evden bahsediyorum beyler. bi anda felak ve nas'ı okudum buda o ara gitti zaten. gözümden yaş geldi o an.. sırtım ter içine kalmıştı özellikle çantanın kapattı bölgeler. bi anda soğudum. düşecek gibi oldum. elim cebime gitti bir yandan sigara çıkarmaya çalışırken bir yandan arkamı dönüyordum çıkmak için arkamı döndüm kapıda nine vardı bir anda değişik sesler çıkarak üstüme gelmeye başladı, bildiğin pamuk gibi kadın ceset moru rengine dönüşüverdi. yere düştüm ve bağarmaya başladım. evet bağarabiliyordum ve gözlerimi kapadım ama asıl mesele bağırmam değil beni duyan birinin olup olmamasıydı. ki varmışta ne oluyor diye bir ses duydum gözleri açtım karşıda muhtar ve gudubet suratlı karısı ve yaştı oğlu gelmişler.. en son gördüğüm manzaradan sonra kadın gözüme melek gibi geldi.. ulan kurtulduğuma sevinemeden direk olayıdan nasıl sıyrılacağımı düşündüm. cin veya benzeri birrşey gördüm desem olayı anlatsam ya inanmazlar inansalarda curcuna çıkar, bir şey yok bir an şok geçirdim desem, uyuşturucu içtim falan sanacaklar. hayır ak küçük yrde başına kötü bir olay gelse tadını çıkaramıyorsun. ne dersem sıkıntı. dedim en son bi an tansiyonum düştü bayıldım. kalktığımda da bir daha düşerse diye bağardım dedim. birazda baygın gibi davrandım o an için. ulan bu insanların yanındayken nedense kendimi güvende hissettim. yine bir güzellik yapıp muhtar gel seni beypazarına zütüreyim bi hastanede baksınlar istersen dedi.. dedim çok iyi olur. üstüme düzgün bir şeyler giyip geleyim dedi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster