1. 276.
    +2
    işte tam o anda, yani elifin sigarasını yaktığım o kısacık anda gözlerimi hiç ayırmadan bakabildim suratıma. sanki hikayemin başında yazdığım o kepçe kulaklı acınası yaratık yoktu bu kızın karşısında. kendimi yenmiştim. nietzsche nin dediği gibi aşılması gerek insanı aştığımı hissediyordum. mutluydum.hemde o an çok mutluydum.ama elife olan nefretimi onun güzelliği biraz olsun geçirememişti. hatta daha da nefret ettiğimi bile söyliyebilirim.

    elif sigarasından ilk nefesini çektiği anda derin bi ofla tekrar bıraktı rüzgara. rüzgarda doğrudan bana tabi. sonra anlatmaya başladı uzun uzun.ama bu gibik elifin muhabbetleri bizim umrumuzda değil o yüzden fazla uzatmicam. elif dertlerini anlatmaya şu şekilde başlıyor. bizimkiler..yani annem ve babam..ee nasıl desem birbirlerini aldatıyorlar..o yüzden.. çok ama çok üzgünüm.bir dosta ihtiyacım vardı o yüzden çağırdım seni buraya..

    elif annesiyle babasının fantezilerini anlatadursun ben onun sigarasını yaktığım andan beri sol cebimdeki elimde gümüş bıçağı tutuyorum. elif anlattıkça gözlerim biraz daha kapanıyor ve cebimdeki bıçağı biraz daha sıkıyorum.o anlatıp, ağladıkça ben daha da sinirleniyorum ve buna paralel olarak gözlerim daha da kararıyor. elimdeki bıçağı sıkıyorum, sıkıyorum cebimin içinde. cebimin yırtılırken çıkardığı sesler elifin hıçkırıkları arasında kayboluyor, ağlama sesi beynim her milimetre karesine işliyor. artık dayanamadığımı tam çığlık atacağımı hissettiğim bi anda bışarı sıkıca tuttuğum koluma ve omzuma yaslıyor kafasını...
    ···
   tümünü göster