1. 726.
    0
    o gün geçtikten sonra, birkaç gün herhangi bir şey yapmadım.
    çünkü sanki yolun sonuna geliyormuşum da, herkes geride
    kalıyormuş gibi bir his kaplamıştı içimi. son işlemi de yapınca,
    artık bu gizem perdesi sonuna kadar aralanacaktı. intikamımı alacaktım;
    ardından bütün her şey bitecekti. fakat nasıl alacaktım, ne yapacaktım,
    kimlerin bu işe bulaştığını görecektim, onlara gücüm yetecek miydi?
    bunlar da cevaplanmayı gerektiren bir sürü sorudan birkaçıydı.
    fakat şu bir gerçek ki, tarikat peşime çoktan düşmüştü,
    polis ile tarikat arasında ciddi bir problemler zinciri vardı,
    ve ne olursa olsun tarikat bundan sonra benim düşmanımdı.
    sayısız insana zarar vermişlerdi ve buna bende alet olmuştum.
    içimde pişmanlıklar iyice arttı, artık aynada kendime bakamıyordum.
    bütün bunlar bittikten sonra, içimdeki varlıktan nasıl
    kurtulacaktım, hiçbir bilgim de yoktu. bunlar bitmeyecekti galiba.
    sürekli böyle düşünüyor, bir umutlu bir umutsuz oluyordum.
    ne tak yiyeceğimi bilemez haldeydim. düşünmek istemesemde
    yolun sonunda bir intihar görünüyordu. ailemi de bu takun içine
    çekemeyeceğime göre, bu kadar günahın altında kalacaktım.
    sonunda, her şey bittikten sonra, intihar etmeye karar verdim.
    her şey benimle birlikte yok olacaktı.
    bu yaşadıklarımı başkalarına anlatmak, olan biteni
    herkese söylemek ve başka insanların bu bataklıklara girmesini
    önlemek adına, bir günlük yazarak, bütün paramla yayılmasını
    sağlayacaktım. bu sayede benim arkamdan başkalarının
    böylesi aptallıklar peşinde olmasını engelleyecektim.

    dostoyevksinin lafı tekrar aklıma geldi,
    bir günahkar ne olursa olsun yaşamaya devam etmeyi isterdi evet
    fakat ya günahları yüzünden kendini çoktan
    ateşin tam ortasına attıysa? ya zaten ölecekse,
    bunun daha acısız bir şekilde olmasını istemez miydi?
    kesinlikle isterdi. ve bunun mümkünse en güvendiği
    ellerden; kendi ellerinden olmasını sağlardı.
    ben de öyle yapmayı kafaya koymuştum.

    arka planda, sentenced - end of the road çalıyor.
    ···
   tümünü göster