bir kaybedenin başarı hikayesi part 2

(bkz: devam)

ben de sinirlendim öyle mi bakışı atıp havuz kenarına geçtim.

bi tane hatun vardı güzel bir şeydi ama belli ki yabancı.

yanına gidip tanışmak istedim ama zinhar ingilizce konuşmuyorlar bilmediklerinden mi yoksa milliyetçiliklerinden mi bilmiyorum.

ben bu durumu şehir efsanesi zannederdim haraket diliyle anlaşmayı tercih ediyorlar.

esra görürse sinirlenicekti gerçi ama zaten sinirlensin istiyordum.

+hello sweetheart dedim gülümseyerek.
-gülümseyip fransızca bir şeyler dedi.

haydaaaa.

neyse ellerimle otelin barını gösterip bir şeyler içelim dedim.

bir şeyler içerken muhabbete girmek istiyorum o ingilizce anlıyor ama konuşmuyor yada konuşamıyordu.

muhabbete girmenin bu kadar ucuzu olmaz amk.

+do you like football ?
-qui 'dedi sanırım evetti.

ulen keşke lisede ingilizce dersinde o kadar kaçmasaydık cem yılmaz'ın are you cola muhabbetine dönücekti.

derken esra gözüktü havuz başında.