+6
elif ve annesinin arasında bindiğimiz asansörün en az 7-8 katı büyüklüklüğündeki büyük bi odaya giriyoruz. göze ilk açık rengi mor koltuklar takılıyor. duvarın birinde büyükçe bi ayna asılı. odanın tam ortasından alçak bir cam sehpa göze çarpıyor. üstünde renkli çiçekler duruyor. önde elif arkasında ben bu mor koltuklardan birine çöküyoruz. annesi bizimle odanın içine kadar gelmiyor kapıya yaslanmış bize bakıyor. kafamı çevirip kadını gördüğüm kısa bi anda annesinin elife bi işaret yapıp onu yanına çağırdınığı görüyorum. hemen kafamı kırmızı renkli perdelere ve arkasındaki büyük pencereye çeviyorum.
elif önce bana sonra annesine bakıp 'bi dakika geliyorum' diyip önden odayı terkeden annesinin peşine takılıyor.
işte tam o anda acayip bi osurma isteği doğuyor içime.bu yumuşacık mor koltuklara bunu yapmayı çok istiyorum. keşke arada pantolonda olmasaydı diye düşündüğümü bile hatırlıyorum. hazır odada da kimse yokken ses çıkarmamaya özen göstererek parça parça osuruyorum açık mor rengi koltuğa. sonra hemen toparlanıp kokluyorum etrafı acaba kokacak mı? diye. kokmadığını fark edinde şuan bile güldüğüm o hareketi yapıyorum. kırmızı perdelerin ardından koyu renkli bi şekilde görülen gökyüzüne bakıp, şükürler olsun ki kokmadı diyorum...