1. 1.
    -1
    incici dostlarım yazdığım roman ilk denememdir ve sizlerle bölüm bölüm paylaşmak istiyorum. Okurken keyif almanız dileğiyle...

    Kanlı TAHT

    Bölüm Bir

    Güneş, Gökyüzü Krallığı’nın üzerinde doğuyor, yeni bir günü müjdeliyordu. Sabahın ilk saatlerinden itibaren Saray Meydanı’na toplanmaya başlayan ve sayıları giderek çoğalan kalabalıkta hiç kimse bu günün evrenin ve Krallığın kaderinin sonsuza kadar değişeceği gün olacağını bilmiyordu. Meydanda toplanmalarının elbette bir amacı vardı, evrende yaşayan sıradan canlıların her zaman göremeyeceği bir olaya tanıklık etmek için toplanmışlardı. Kral Bilge Lukos’un bu görkemli krallığın hükümranlığını en büyük oğlu ve birinci dereceden varisi Alor’a devredeceği üç gün önceden duyurulmuştu ve o andan itibaren evrenin bütün gezegenlerinden bu ana şahit olmak isteyen binlerce kişi yüzyıllardır barışı ve güveni temin eden Gökyüzü Krallığı’na akın etmişti.
    Alor’un tahta çıkacak olmasına hemen herkes sevinmişti ve bu beklenen bir şeydi. Halk arasında, asırlar boyu Krallığa hükmetmiş Bilge Lukos’un yaşlandığı konuşulur olmuştu ve bunda haklılık payı da vardı. Tabii ki kimsenin bu konuda yüksek sesle bir görüş belirtmesi söz konusu bile olamazdı ve zaten kimsede bunu dillendirmezdi. Sonuçta Kral Lukos halkının güvenliği ve evrenin barışı için asırlar boyunca uğraşmış, bu güvenlik ortdıbını bozmaya çalışan düşmanlarının her birini önünde diz çöktürene kadar mücadele etmişti.
    Saray Meydan’ı Kral Lukos’un babası Kral Bor döneminde yapılmıştı. Son derece görkemli bir şekilde tasarlanan meydanın bir nevi sahne mahiyetinde kullanılan bölümü halkın bulunduğu alanın iki adam boyu yukarısında kalıyordu ve burada yapılacak törene katılacaklar sahneye yürüyerek değil saraydan açılan gizli bir tünelle ulaştıkları platformdan yükselerek çıkarlardı. Bugün de sahnenin etrafı altın renkli üniformalarıyla ve kafalarındaki kızıl miğferleriyle güneşi yansıtan krallık muhafızlarınca çevrilmişti. Göz alabildiğine yükselen ve insanın ucunda asılı olan bayrağa bakması için boynunu son raddesine kadar göğe dikmesini gerektiren bayrak direği sahnenin hemen arkasındaydı. Direğin tepesinde sarı zemin üstüne evrende barışı simgeleyen beyaz güvercin ve onun yanında Krallığın ezici gücünü temsil eden kırmızı bir ok bulunan bayrak dalgalanmaktaydı. Meydanı tamamen dolduran halk artık, yeni kralları olacak Alor, Lukos’un diğer oğlu ve Alor’un kardeşi Haliv ve Kral Bilge Lukos’un gelişini bekliyordu.
    ···
   tümünü göster