1. 51.
    +1
    canlılığın tarihine evrim varsayımı ile bir yolculuk yapalım. insanın ve şempanzenin ortak atası, bu atanın ve tavşanın ortak atası ve bu ortak atayla kurbağanın ortak atası şeklinde bir dallanma içeren evrim ağacı modelinde geçmişe doğru gitmiş oluruz. geçmişten şimdiye doğru hareket ettiğimizde her bir nesil silsilesinden sonra türleşme, yani tür değişimi olmalıdır. çünkü kurbağamsı bir ilk ata iken, şimdi insana dönüşmemiz için birbiriyle üreyemeyen türlere dallar veren bir ağacın kökü olmalıyız. richard dawkins bu sorunu çözmek için bir hayali deney önermiştir(10). dawkins'in deneyine göre bizim ilk atamıza kadar şeceremizi çıkarmak için bir zaman makinası kullanmamız gerekiyor. baba, dede, dedenin babası diye tek tek geriye doğru gittiğimizi ve her birisinin bir fotoğrafını çektiğimizi düşündüğümüzde 185 milyon sene öncesine gidersek toplam 6 km civarında yan yana dizilmiş fotoğraflar olur ve dawkins, son fotoğrafın bir balık olacağını söylemektedir. öte yandan dawkins, hiçbir türün çocuğunun kendi türünün dışında bir canlı olmadığını da eklemektedir. yani hem her canlı bir önceki atasıyla aynı tür olacak, hem de bu silsileyi takip ettiğimizde türümüz değişmiş olacaktır. şöyle bir düşündüğümüzde, bizim türümüz ile babamızın türü aynıydı. babamızın türü ile dedemizinki de öyleydi; yani dedemizle bizim türümüz aynı idi. aynı şekilde bunu zütürürsek bütün geçmişteki atalarımızla aynı türde olmuş oluruz. türleşmenin olabilmesi için muhakkak bir yerde bir "tür kırılması" olması gerekir. çünkü babamız nesli ile türdeşiz ve üreyebiliriz, dedemiz de dahil, onun dedesi de dahil ve onun 7 derece dedesi de dahil... sonuçta her nesil ile türdeş oluyor isek, türleşme nerededir? şayet bir yerlerde tür kırılması mevcut olursa o zaman evrim dallanması mevcut olabilir. ancak ikinci bir sorun daha vardır.

    önce ilk sorunda bir şeyi netleştirmemiz gerekir. bir türün(anne veya baba), kendi anatomisinin aynısını ürettiği kesindir. yani üretilen çocuk ebeveynle aynıdır ve dawkins'in fotoğraf silsilesinde herhangi iki fotoğraf(baba-oğul-torun) çok benzer. şayet bir değişim veya evrim olacaksa, bu babadan farklılaşan bir çocuk anldıbına gelmelidir, zira başka şansı ve yöntemi yoktur. o halde küçük bir mutasyon geçirmiş olduğunu düşünebiliriz; ve bu mutasyonların -varsayalım ki- birikmesi ve türleşme yolunda yeni özellikler kazandırması söz konusu olsun. o halde bu mutasyon birikimi ve genetik değişiklik seviyesi bir raddeye geldiğinde bu canlı türün dışına çıkacaktır. denilebilir ki, "tür" kesin bir kavram değildir ve mutlaklık ifade etmez; sadece bir isimdir. ancak şu unutulmamalıdır ki, "üreyip verimli döl verme" özelliği anlamında kullandığımızda "tür dışı"nı da buna göre kullanmaktayım. yani bu mutasyonların sonucu "babasının türüyle verimli döl verememe raddesi"ne varmak söz konusudur. bu şekilde dawkins'in ilk tezi, yani "her oğul babasının türündedir" varsayımı hatalıdır. ancak dawkins'in kanaatimce bu hatayı yapmasının sebebi, ikinci sorundan kaçınmak olsa gerektir; bu sorun da ilk sorunun çözümünün yarattığı sorundur. diyelim ki, oğul döl babanın türünden çıktı ve türleşti. önceki ifademizle, evrim sürecinde bir türün diğerine dönüşmesi hadisesindeki "kilit" tür kırılmasının tam sınırının bir "baba-oğul" arasında olmak zorunda olduğu sonucumuz hasıl oldu. bunun anlamı, babanın türü ile oğulun türünün farklılaşmış olmasıdır. yani babanın populasyonu içindeki tüm canlılar ile oğul çiftleşemez. bu şekilde çocuğun üremesi imkansızdır ve evrim'in "türleşme" hadisesinin devamı gelemeden çocuk yok olur. türleşmenin devam edebilmesinin şartlarını düşünebiliriz.

    çocuk türleşmiş, genlerinde birikmiş mutasyonların onu "tür dışına" çıkaracak seviyesine ulaşmıştır. neslinin devdıbının gelebilmesi için onun gibi türleşmiş bir canlı olmalıdır. onun gibi türleşmesi de yetmemekte ve onun türüne türleşmesi gerekmektedir, çünkü aynı tür olunmadıkça verimli döl üretme imkansız hale gelecektir. kimse türleşmezse, çocuk babasının populasyonundan farklı bir tür olduğu için, babasıyla aynı tür olan kimseyle verimli döller veremeyecektir. sonuçta türleşmenin tek meyvesi olan biricik çocuğumuzun nesli son bulacak ve evrimin halkası başlamadan kopacaktır. çocukla aynı anda, karşı cinsten, aynı türe türleşen bir canlı olsa bile; onunla çiftleşebilme ihtimali, çiftleşmeden verimli döl olma ihtimali ve daha evvel saydığımız prezigotik/postzigotik pek çok üreme engeli bu "türleşmiş neslin" devamlılığına engeldir. sonuç olarak evrim teorisinin temel tezi olan "türleşme" hadisesinin hem gerçekleşip hem de devam etmesi teorik olarak mümkün görünmemektedir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster