1. 151.
    +1
    o gece zifiri kranlıkta cebimdeki 190 lirayla yürürken kendimi hiç olmadığı kadar aydın hissettim. sanki bomboş ve kapkaranlık sokağı bi kaçtane sokak lambası değilde ben aydınlatıyordum. düşüncelerim gökyüzünden kafama iniyordu, hayatımda ilk defa bu kadar cesur hissediyordum kendimi. tanrıyı eleştiriyordum o akşam, hayatımı ve tüm hayatlarımızı sorguluyordum. yani aslında herşey bi şaka gibiydi. bizde bu saçma şakanın şaşkın kurbanlarıydık.

    akvaryumdaki balıklar gibi hissediyordum kendimi ve herkesi. koskoca bi akvaryum vardı havada asılı duran.o akvaryumdaki milyarlarca japon balığından sadece biriydim. hiçbir özelliğim yoktu. akvaryumun sahibi küçük bir çocuk camın arkasından izliyordu bizi. hepimizi görüyordu, hissediyordu onun bir parçasıymışız gibi. geçici bir hevesin ürünleriydik biz onun gözlerinde. elbet sıkılacaktı bizden sahip.ama biz nefret ediyorduk ondan. yani bir camın içindeki japon balığını ufak bir çocuk ne kadar anlayabilirdi ki ? ne kadar ortak olabilirdi sıkıntılarına...
    ···
   tümünü göster