1. 1.
    0
    Ona dokunmamla birlikte çığlık attı, ve koşmaya başladı. Arkasına bile bakmadan. Arkasından koştum, evine girdi ve kapısını kilitledi. O an acaba yanlış bir şey mi yaptım diye düşündüm, sonra olanların onun için çok ağır olduğunu düşündüm. Kapısında iki gece sabahladım, ailesine beni görmek istemediğini ve gitmem gerektiğini söyledi. iki hafta boyunca aralıksız her gün geldim ve konuşmak istedim. Her defasında aynı yanıt, ’’ kimseyle konuşmak istemiyor” oldu. Okula gittim, her gün geleceğini umut ederek bekledim, aradan bir ay geçti ve babası beni aradı, ağlayarak ve hıçkırarak, sesi sanki her çıktığında ses telleri parçalanıyor, her nefes alışında sanki boğazı yırtılıyor gibiydi, ve o güçlükle iki cümle söyledi. “Lenore, öldü”. Bu nasıl olur? dedim, kulaklarıma inanamıyordum, direk evlerine gittim ve intihar ettiğini öğrendim. Bunun olduğunu kabullenemedim, bu nasıl olur bana söz vermişti, beraber yaşlanacaktık, ona benzeyen çocuklarımız olacaktı, onu her gece saçlarını tarayarak uyutacaktım! Dünyam yıkılmıştı evet, inanır mısınız, ölmek istiyordum. Dünyanın en güzel varlığını kaybetmiştim. Onunla beraber hayallerimi, amaçlarımı, umutlarımı kaybetmiştim. Birkaç ay kendime gelemedim. Yemeden içmeden kesilmiştim. Paramı içkiye ve kadınlara harcıyordum. En son az miktarda bir param kalmıştı. Ve hayattan zevk alamaz hale gelmiştim. intihar etmek istiyordum, artık yaşamak, nefes almak bana zor geliyordu. Ama yapamıyordum, onun yaptığını yapmak istemiyordum. Kendi canıma kıymak istemiyordum. Bunun yerine üzerimdeki acıyı hafifletmek için tekrar kafes dövüşlerine katıldım ama bu seferkiler biraz daha farklıydı. Kendimi resmen öldürtmek istiyordum. Birileri gelsin ağzımı yüzümü kırsın dağıtsın, bana öyle şeyler yapsın ki öyle şiddetli vursun ki hiçbir şey hatırlamayayım diyordum. Gittim kalan son paramı da yatırdım, ve ringe çıktım. inanır mısınız, hiç karşılık vermedim, resmen aldığım darbeler yüzünden şoka girecektim, ama o an yine aynı şey oldu.
    ···
   tümünü göster